14 Temmuz 2015 Salı

Bütün Aile Toplandık...

Günaydın dostlar.

Emin’in uzun süreli bir tatil yapma kararından dolayı uzunca bir süredir ayrı kaldık ama korkmayın bir daha kolay kolay böyle bir şey olmaz. Zaman zaman 4 günlük (bence ideal tatil süresi) tatiller yapmıştım ama bu kadar uzun süreli bir tatile ilk defa cesaret edebildim. Bu tesisin güzel ve sorunsuz bir tesis olduğunu bilmeseydim, yine de cesaret edemezdim.
Çocukluğumuzun geçtiği İller Bankası Tuzla kampından sonra (40 sene geçmiş) ilk defa bu kadar uzun bir süre deniz tatili yaptım. Daha önceki yazılarımı okuyan dostlarımız hatırlayacaklardır, normalde ben deniz tatili yapmayı pek sevmem ama bu sefer ki çok güzel geçti.


Tatil, 9 ay önceden planlandı. Planlı, programlı olmayı severim ama bu kadar uzun bir süre önce tatil planlamak benim için bile abartı oldu. Ayrıca “daha ucuz oluyor” bilgisi de hiç doğru değilmiş. Dayım, rezervasyonunu tatilden 1-2 hafta önce yaptı ve bizden daha iyi bir fiyat aldı.

Son haftalarda rezervasyon yaparak iyi bir paket yakalayabilirsiniz ama son dakikaya kadar bekleyince de yer bulamama riski var. Ne demişler büyüklerimiz? “Hayatta her şeyin bir bedeli var.”

Kardeşim Ayşın, ilk beni arayıp da “Beraber tatile gidelim mi?” diye sorduğunda, “Kızım 9 ay önceden tatil mi planlanır?” demiştim ama 9 ay jet hızıyla geçiverdi. Ayrıca karar verebilmek için de 10 dakikam vardı. “Ne bileyim ben şimdi, düşünmem lazım.” dediğimde tamam deyip telefonu kapattı ama 10 dakika sonra geri aradı. Ben de bir şey soracak zannettim. “Düşündün mü, ne karar verdin?” diye bana soruyor. Oturmuş kadının masasına bana emrivaki yapıyor.
9 ay önceden, 10 dakika içinde verilen bir kararla bütün sülale Belek’te toplandık. Aramızda her yaş grubundan insan vardı ve tatil köyünün en büyük grubu bizdik. Bir daha olur mu bilinmez ama bu seneki buluşmayı bizlere nasip eden Allah’ımıza şükürler olsun. Gerçekten de zaman çok çabuk geçti. Tatil yapmayı sevmeyen adam (Emin) bile sıkılmadı.
Gittiğimiz yer Antalya Belek’te ki Cornelia De Luxe Resort. Annemler artık bu tesiste kendilerini babalarının evinde gibi hissediyorlar. Bana cazip gelen tarafı da sorunsuz ve rahat bir tesis olması. En büyük özelliği de, her şeyi her ortamda yapabiliyor olmanız. Biraz sakat bir cümle gibi oldu ama gerçekten de durum böyle.

Örnek olarak, canınız Türk kahvesi mi içmek istedi? Oturup her ortamda (ister havuzun yanında, ister ana yemek salonunda) kahvenizi içebiliyorsunuz. Bazı tesislerde, “Türk kahvesi Papatya Bahçesi’nde ikram ediliyor efendim" gibi durumlarla karşılaşabiliyorsunuz. Be tesiste her şey açık, net ve samimi.

Canı isteyen gidiyor çimlerin üzerinde futbol oynuyor. Kimse de gidip “çimlere basmayın” demiyor. Kuruyorlar minik kaleleri, maç yapıyorlar. Biz futbol oynamadık ama hemen hemen her akşam havuzda voleybol buluşmalarımız oluyordu.

Buluşmalarımız derken aklıma geldi, gün içinde de ördek ailesi gibi beraber takılmıyorduk. Herkes tesisin 4 bir yanına yayılıyor ve ne yapacaksa yapıyordu. En büyükle, en küçüğün arasında 75 yaş fark olan bir grupta zaten herkesin her an aynı şeyi yapıyor olması da mümkün değil. Bir tanesi güneşin göbeğinde yatmak isterken, bir diğeri güneşe çıkmak istemiyor. Başka bir tanesi spor yapmak isterken, başka bir diğeri konuyu bile anlamıyor.

Bu tesisin en iyi taraflarından biri de, “şezlong kapma” stresinin olmaması. Saat kaçta giderseniz gidin muhakkak bir yerlerde şezlong buluyorsunuz. Bulduğunuz yer, gönlünüzdeki en ideal nokta olmayabilir ama en azından ortada kalmıyorsunuz. Şezlong diye çocuk salıncaklarının bile havlu konarak tutulduğu ortamları gördüğüm için, buradaki şezlong bolluğu için Allah’a şükrediyorum.
Bir araya geldiğimiz zamanlar, öğlen ve akşam yemekleri idi. Tam takım olamasak da yemeklerde büyük bir çoğunluk bir araya gelebiliyorduk. Erken yemek isteyeni var, geç yemek isteyeni var, karnı acıkanı var, ilaç saatini kaçırmak istemeyeni var. Ne isterseniz vardı bizim grupta.

Sabahın erken saatlerinden gecenin geç saatlerine kadar süren uzun günler çok hızlı bir şekilde uçup gitti. Her günümüz gibi tatil günleri de tek tek uçup gider, önemli olan arkaya baktığımız zaman, “Çok güzel günlerdi” diyebilmektir. Bizim için çok güzel günlerdi. Umarım daha güzellerine de sizler gidersiniz.
Sağlıklı kalın, mutlu kalın…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder