21 Nisan 2021 Çarşamba

Emin Halilbeyoğlu

Günaydın Dostlar,

Yarım asırdan daha uzun bir süredir devam eden dostluklar bunlar. Yollar ayrıldı, şehirler ayrıldı, araya mesafeler girdi ama kalplerdeki dostluklar hiç bitmedi. Çocukluğumuzun beraberlikleri değişen zamana direndi. Sık sık bir arada olamasak da irtibatımız hiç kopmadı.

Çok sevdiğimiz amcalar, teyzeler, dostlar, arkadaşlar hep bizimle. Sevgiler kalpten olunca ayrılıklar mücadele edemiyor, başa çıkamıyor. Kimileri şehir değiştirdi, kimilerini de ebediyete uğurladık. Dostluklar hiç bitmese de amcaların hepsini son yolculuklarına uğurladık. Rahmetli babam da dâhil olmak üzere o günlerdeki amcalardan hiçbiri bizimle değil artık.


Emin amca, bugünlere kalan son amcaydı. Onun hayatta olması bize bütün amcalarla olan son bağlantımız gibi geliyordu. Babamlardan birazcık küçüktü ve de çok iyi görünüyordu ama herkesi perişan eden zalim salgın, onu da aldı götürdü bizden.

Her kaybettiğimizin arkasından “Çok iyi bir insandı.” diye yazıyoruz ama Emin amca geçekten çok iyi bir insandı. Sessiz, sakin, efendi yapısını bozduğunu hiç görmedim. Üstelik birkaç kere bir arada olmaktan söz etmiyorum, elli yıldan fazla bir süre hayatımızda olan çok değerli bir insandan söz ediyorum. Yüzlerce ortak tanıdığımız vardır, hiçbir ortamda onun hakkında en ufak sevimsiz bir şey söylendiğine şahit olmadım.

Çoğumuzda çok da gelişmemiş olan ‘empati kurma’ parametresi, Emin amcanın en gelişmiş özelliklerinden biriydi. Bir şey söyleyeceği zaman iki düşünür bir konuşurdu. Her aklına geleni pat diye söyleyenlerden değildi, her zaman karşısındakinin hislerine önem verirdi.

Babam (keyfi yerimde olduğunda) konuşmayı çok severdi. Emin amca da saatlerce sabırla onu dinlerdi. Çok kültürlü, İstanbul Teknik Üniversitesi’nin bir numara olduğu dönemlerde o okuldan makine mühendisi olmuş bir insandan söz ediyoruz. Fabrika ayarlarında en ufak bir kötülük veya nezaketsizlik olmadığı için hiç kimseyi kırdığına şahit olmadım.

Bütün amcaların kalbimizdeki yeri başka olsa da, benim için Emin amca çok farklıydı. Adaşımdı. Küçüklüğümde ne zaman görse “Ne haber adaş?” derdi. Hani bazı insanların yüzüne baktığınızda gözlerindeki iyi niyeti görürsünüz ya, işte Emin amcanın duruşu da tam öyleydi. Gözlerindeki ışık adeta “Benim içimde kimseye karşı en ufak bir kötülük yok” diyordu.

Oğulları sevgili Halil’in düğünü olduğu gün, ben Trakya’da seyahatteydim. Ne yapıp edip Avrupa Yakası’ndaki düğüne katılmıştım. Hatta kıyafetlerimi bile tuvalette değiştiğimi hatırlıyorum. İyi ki de o akşam o düğüne gidebilmişim. En son Emin amcayı da orada gördüm.

Mutluydu. Kolay değil, oğlu evleniyordu. Kısa sohbetimizde bana “Vallahi Emin’cim pek kitap da okuyamıyorum, zira okuduğum aklımda kalmıyor” demişti. Ben de, “Emin amca sen yine iyisin, ben sabah okuduğumu hatırlamıyorum” demiştim. Gülüşmüştük. Diğer misafirlerin arasında bu kadarcık sohbet edebilmiştik. Onu en son çok mutlu bir halde görmüş olmam da güzel bir ayrıcalıktı.

Dün bizim için sıkıntılı bir gündü sevgili Engin Baba’nın eşi Naime teyzeyi de kaybettik. Hastalık onu da aldı götürdü aramızdan. Allah rahmet eylesin, mekânı cennet olsun. Başta sevgili kardeşim Tolga olmak üzere herkesin başı sağ olsun.

Yarım asırlık bir dostluk. Yedik, içtik, güldük, eğlendik, zaman zaman da üzüldük ve Emin amca için yolun sonuna geldik. Allah’ın takdiri bu kadarmış. Tren istasyona girerken, bize kalan da yol boyunca biriktirdiğimiz anılarımız.

Sevgili Emin amca, sakin ve iyi niyetli tavırlarını, güzel bakan gözlerini, samimi davranışlarını hiç unutmayacağız. Kalbimizde her zaman çok ayrı bir yerin olacak mekânın cennet olsun. Işıklar içinde uyu. Hepimizin başı sağ olsun..

Sağlıklı kalın, mutlu kalın…

4 yorum:

  1. Cok sağol Emin abi
    Sizler sağolun

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bütün kaybettiklerimizin mekânları cennet olsun...

      Sil
  2. Sevdiğimiz dost ve akrabaları kaybetmek bu günlerde bizi daha da fazla etkiliyor. Başın sağolsun

    YanıtlaSil