18 Nisan 2021 Pazar

Israr Etmeme Zamanı...

Günaydın dostlar…

Çalıştığım yıllarda, ülkenin dört bir tarafındaki dostlarıma ziyaret sözleri verdim. Emekli olduktan sonra da bütün bu sözlerimi yerine getirmek üzere yollara düşüyordum ki, salgın başladı. Hatta 2020 hedeflerime bile yazmıştım. Yurtdışında ve yurtiçinde birçok ‘gezip görme, dostlarla zaman geçirme’ hedefim vardı. Urfa’dan Kırklareli’ne kadar her yere gidecektim.

Kul kurdu, kader güldü; Emin’in hedeflerinin hiçbiri gerçekleşmedi. Bandırma’da deniz kıyısında yiyeceğimiz yemek de yalan oldu. Bu dönem böyle olsa da, bunun bir sonu olacağını da unutmayalım. Sevgili babam “Başlamak bitirmenin yarısıdır” derdi, biz de başladığımıza göre yarıyı geçtik demektir. Sona doğru yol alıyoruz. Sevgili Bekir, kurtardım zannetme. Yemek sözünün halen geçerli olduğunu bir kere daha hatırlatmak istedim.



Bir deniz kıyısı yemek sözüm de Sevgili Fatih’e vardı. Karadeniz’den ılık ılık rüzgâr eserken minicik sarılmış karalahana sarmalarına kim hayır diyebilir ki? Bunu konuşmadık ama herhalde gitmişken bana bir pide de yedirir diye düşünüyorum.

İzmir’deki dostlarımı hiç yazmayayım, günlerce bitiremem. Hepsine ayrı ayrı sözüm var. İlk fırsatta Allah’ın izniyle hepsini yerine getireceğim. Eskişehir, Ankara, Antalya, Adana gibi şehirler için de durum çok farklı değil. Tarsus’ta Şelale’ye gitme sözüm bile var. Eskişehir’e gitmeyeli 1,5 yıl olmuş, ara hiç bu kadar çok açılmamıştı.

Sözler çoktu, davetler de çoktu ama şu anda hiç kimse “Hadi gel” demiyor. Hemen hemen bir yıldır bütün davetler durdu. “Yıllardır çağırıyordunuz, şimdi ne oldu?” diye sorup, hepsine küssem mi acaba?

Hiçbirine küsemem; zira çağırmayarak, ısrar etmeyerek gerçek dost olduklarını gösteriyorlar. Bu zamanda kimse kimseye bir yere gitmek konusunda ısrar etmemeli. Sokağın durumu ortada, ısrar edilecek bir ortam yok. Israrla bir yerlere sürüklediğiniz insanlar iki gün sonra hasta olursa veya daha kötü şeyler başlarına gelirse bunun vebalini nasıl taşıyacaksınız?

Bu günlerde, ısrarlarımız bir yerlere gitmek isteyenleri vazgeçirmek yönünde olmalı. Birbirini düşünen insanların yapması gereken budur. Ben “Hadi gidelim” desem, karşımdakinin “Salgın bu kadar yayılmışken kafayı mı üşüttün?” demesi lazım. Unutmayın ki, illa da her şeyi idarenin yasaklaması gerekmiyor. Allah hepimize akıl vermiş. “Evde çok sıkıldım” ruh hali bizi kısa sürede dünya liderliğine taşıdı.

Salgın her yerde, Allah korusun hepimizin başına gelebilir ama herkesin vücut yapısı farklı. Birimizin çok hafif geçirdiği bir hastalığı bir başkası çok ağır geçirebilir, hatta hayatını kaybedebilir. Ucunda ölüm olan bir konu da insanların birbirlerini ısrarla kalabalık ortamlara çağırmasını şaşkınlıkla izliyorum.

Hem de “Gelir misin?” diye sormaktan söz etmiyorum. Genelde işin içinde büyük bir ısrar var. Gitmek istemeyeni zorla riskli bir ortama çekme var. Hatta bu ısrarlar sokağa çıkma yasaklarının başladığı saatler sonrası için de geçerli. Tipik cevabımız nedir? “Bir şey olmaz” . Zaten bu ülkenin başına ne geliyorsa, ‘bir şey olmaz’ ruh halimiz yüzünden geliyor. Trafik kazalarında dünya birincisi olmamızın da,  salgında rekor kırmamızın da en büyük temeli; doğuştan kazanılmış ‘bir şey olmaz’ genlerimizdir.

Bir şey olur ve oluyor da. Her gün yüzlerce insan boşuna ölmüyor. Onlar da zamanında bir şey olmayacağını düşündüler. Kimse bile bile gidip de salgına yakalanmaz. Unutmayın ki, dün kaybettiğimiz insanlar 15 aydır bu salgından yakalarını kurtarmayı başarmış insanlardı. Hepsinin mekânı cennet olsun.

Dostlar her şey ortada. Herkes durumu benden daha iyi süzebilir. Israr etmek yerine “Evde kal dostum” denilmesi gereken günlerden geçiyoruz. Bir gün bu işler bittiğinde hep beraber sokaklara dökülür, hatta hiç içeri girmeyiz ama henüz o noktadan çok uzağız. Bu işin sonunda hastalık var, sıkıntı var, ölüm var.

Sağlıklı kalın, mutlu kalın…

1 yorum:

  1. Günaydın Dostlar,
    Yazılarımı Twitter'da AykutEvrankaya sayfasında, Facebook'ta Sabah Sabah Evrankaya sayfasında, LinkedIn'de Emin Evrankaya sayfasında takip edebilirsiniz.
    Sağlıklı kalın, mutlu kalın...

    YanıtlaSil