22 Ekim 2015 Perşembe

Bugünü Korumazsak Yarını Göremeyiz...

Günaydın dostlar...

Hepimiz gelecekten aynı şeyi bekliyoruz, öyle değil mi? Uçan arabalardan zaman makinelerine kadar birçok sıra dışı şeyin yaratılabileceğine inanıyoruz. Hatta gelecek yüzyılda bile yaratılabileceğini düşünüyoruz. Sesimizle açabileceğimiz kilitler, diğer gezegenlere yolculuklar gibi şuanda yapılması pek mümkün olamayan şeylerin gelecekte yapılabileceğine inanıyoruz. Herkes böyle muhteşem bir geleceği gözünde en az bir kez canlandırmıştır.

Ancak unutmamalıyız ki bunların yapılamama ihtimali de çok yüksek.


 Mesela bütün ağaçların kesilmesi, oksijen üretecek ağacın kalmaması; bunların yapılamaması için en büyük nedenlerden bir tanesi olabilir… Kâğıdın geri dönüşümünü yapmak, ağaçların kesilmemesi için çok önemlidir. 1 ton kâğıdın geri dönüşümüyle 17 ağacı kurtarabileceğimizi biliyor muydunuz? Ancak hiç oksijen kaynağı kalmazsa insanlar yaşayamaz, bu yüzden de gelecekte yaşamayı hayal ettiğimiz gelişmelerin hiçbiri yaşanamaz.
Peki ya yenilenemez kaynaklar? Demir, kömür, bakır gibi madenlerin oluşması yıllar sürüyor. Bunlar tükendiğinde uzun yıllar geçmeden geri gelmeyecekler. Zaten geri geldikleri zaman, büyük bir ihtimalle Dünya üzerinde hiçbir canlı yaşamıyor olacak.

Su, bir yenilenebilir kaynak olarak bilinse bile aslında yenilenemez. Çünkü dünyada belirli bir miktar su var. Dünyanın dörtte üçü sularla kaplıdır, ancak bu sular denizler, göller, ırmaklar ve okyanuslardır. İnsan yaşamı için gerekli olan su ise içme suyudur. Denizlerden içme suyu elde etmek çok zor bir iştir. İçme suyu tamamen bittiğinde insanlar yaşayamayacak, o gelecekte görmeyi hayal ettikleri ürünleri de göremeyeceklerdir.

Tekrar düşünelim. Oksijen kaynağı ağaçlarımız, sadece yaşamamıza yardım etmiyor. Çünkü gövdesini mobilya ve kâğıt gibi birçok eşya ve malzeme yapmak için de kullanıyoruz. Onların hiç olmadığı bir gelecekte değil zaman makinesi, o makinenin içindeki kolu bile yapamayız.
Gördünüz mü? Şuan elimizde olan her şey, gelecekte yapılmasını beklediğimiz şeylerin yapılması için gereklidir. Bunların tükenmesi durumunda gelecekte hiçbir gelişme olmayacak. Hatta düşüşler yaşanacaktır. Aynı durum ülkeler için de geçerlidir. Bir ülkenin elinde hiçbir şey kalmayınca ihracat azalır, ithalat artar. İthalat yüzünden de para kaybı yaşanır. Para olmazsa da o ülkede gelişme yaşanamaz, yani çok dikkatli olmalıyız.

Sadece üşendiğiniz için diğer odadaki musluğu kapamamanız, gelecekte çok büyük su kaybı oluşması anlamına gelebilir. Ya da küçük bir kenarı ıslak bir kâğıdın kurumasını beklemekten üşenirseniz, ıslak olduğu için normal çöpe atarsanız; bu da daha çok ağacın kesilmesi anlamına gelir. Sırf üşengeçlik yüzünden geleceğimiz mahvolur. Bunları düşünüp de hareket etmemiz çok önemli. Gelecek nesiller için hiçbir şey kalmamasını istemeyiz.
Fark ettiniz mi, geçmişte yaptığınız bütün hatalar, gelecek yılları etkileyecek. Bir hamle yapmadan önce biraz düşünmeliyiz. “Acaba yapmayı seçersem ne olacak?” “Kavga büyüyecek mi?” “İkisi de bana küsecek mi?” “Yoksa tartışmayı bitirdim diye herkes bana saygı mı gösterecek?” “Ya öyle olmazsa?”.
Genelde bunları düşünmeden hareket ettiğimiz için sonucunda ne olacağını da hiç bilmiyoruz. Ama karşımızdakinin tepkisini gördükten sonra ya rahatlıyoruz, ya da bir hata yaptığımızı fark ediyoruz. Ama geçmiş geçmişte kaldı. Bunun bir geri dönüşü yok. Kim istemez ki geçmişe gidip hatalarını yok etmek, doğru seçimi yapıp bütün problemlerini çözmek. Kim bilir? Belki geçmişe gidip arkadaşına yalan söylediğini itiraf edip onunla tekrar arkadaş olmak, gelecekte onunla evlenip mutlu mesut yaşamak anlamına da gelebilir.

Arkadaş kırgınlıklarını geriye dönüp düzeltmek mümkün olabilir ama yok ettiğimiz çevreyi geriye dönüp yerine koyabilmek o kadar kolay değil.

Bir kere düşünün, iki kere düşünün ama yarını yaşayabilmek için bugünü kaybetmeyin.
Sağlıklı kalın, mutlu kalın...

5 yorum:

  1. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  2. Super bir yazi... Yurekten tebrikler. Harikulade bir ongoru ve analitik yaklasim ornegi...
    L.Kocabiyik

    YanıtlaSil
  3. Bilinç seviyesi,doğru tespitler ve düzgün anlatım için tebrik ediyorum. Emin'cim boynuz kulağı geçecek.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Geçsin vallahi :) Babam her zaman, "Her çocuk anne ve babasından daha ileri gitmelidir" der...

      Sil