31 Ekim 2015 Cumartesi

Ben Borcumu Ödeyemem

Günaydın Dostlar,

“Bu toprakların her bir karışı kanla sulanmıştır.” diyorlar ya gerçekten de kanla sulanmış. Gelibolu Yarımadası'nda dolaşırken çok garip hislerin içinde kaybolup gidiyorsunuz. Bu kadar büyük bir emanetin altında ezilip kendinizi lüzumsuz hissediyorsunuz.
 
Bozcaada dönüşü sevgili dostum Müjdat’ın sayesinde başta meşhur Şehitler Abidesi olmak üzere birçok noktayı ziyaret edip ruhlarına dua etmek şansı buldum. Bu aziz emanetin ne kadar değerli olduğunu çok iyi bilen bir insan olarak kendimi bir kere daha onlara borçlu hissettim.

“Bugün insanların oturduğu çay bahçesinin altında acaba kaç Anadolu çocuğu yatıyordur?" Bu tip sorular bütün gün kafamda dolaştı durdu. O kahramanların aç, susuz savaştığı bu topraklarda bizler bugün rahat rahat dolaşabiliyorsak onların gözlerini kırpmadan canlarını vermesi sayesindedir.
Onlar, savaşa değil, ölmeye gitti.

Bu topraklarda Anadolu bir neslini kaybetti ama sadece bizim çocukları düşünmeyelim. Neden orada olduğunu bile bilmeyen yüzbinlerce yabancı çocuk da o Yarımada'da yatıyor. Birçok abide ve şehitlik var ama ben çok iyi biliyorum ki o toprakların her bir metrekaresi ayrı bir şehitlik. Dikilen abideler sembolik ama canını veren çocuklar çok gerçek.

Tarih kitaplarının böyle yazmadığını bilmekle beraber, benim kitabımda Kurtuluş Savaşı Çanakkale’de başlar. Ben Çanakkale Geçilmez Destanı'nı kaybedilmiş bir dünya savaşının parçası olarak değil, bir milletin özgürlüğe, cumhuriyete yürüyüşünün başlangıcı olarak görüyorum.

Sizce ulu önder Atatürk, Anafartalar Destanı'nı yazarken günün birinde cumhuriyeti kurmayı düşünüyor muydu? Bence aklında hep vardı. Bu kadar büyük vizyonu olan ve ileriyi görebilen bir insan her şeyi sonuna kadar gözünün önüne getirebiliyordur.
Kırk beş yıl kadar önce Gelibolu Yarımadası'na gitmiştim ama aklımda hiçbir şey kalmamış. Bu kadar yıl boyunca tekrar gitmemiş olmak da benim ayıbımdır. Yarımada genellikle iyi korunmuş, çok güzel yeşil alanlar da var ama ilçe merkezlerinin iğrenç beton görüntüleri ne yazık ki orada da mevcut.

Benim gözümde bütün Gelibolu Yarımadası bir şehitliktir, müzedir. Hiçbir şeyi birbirinden ayıramazsınız. Gereksiz kampları ve otel bozuntusu şeyleri oralara kurduranlara da yazıklar olsun. O topraklarda, milyonlarca insan canını verdi. Biz de onların aziz hatıralarına yakışır biçimde saklamayı başarabilmeliyiz diye düşünüyorum. Her bir karışı özenle korunmalı. İnsanların aç, susuz savaşıp öldüğü topraklarda tost yemeden birkaç saat yaşayabiliriz diye düşünüyorum.

Gelibolu sadece bir örnektir. Destanların yazıldığı ve insanı duygulandıran, borçlu hissettiren çok hüzünlü bir örnektir. Bu ülkenin her yanı ayrı ayrı kahramanlık öyküleriyle doludur. Bir tepeyi düşmana vermemek için Afyon Dağları'nda tamamı şehit olan askeri birliklerin kahramanlıkları da bu konuda sayabileceğimiz binlerce örnekten bir tanesidir.

Benim için Çanakkale, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet; bölünmez bir bütünün parçalarıdır. Tarihçiler nasıl sıralarsa sıralasın, ben bu üç parçayı ne kalbimde ne de beynimde bir birinden ayıramam.
Ben; bu ülkeye, bu cumhuriyete sahip çıkmazsam başta Atam olmak üzere bize bu emaneti bırakan şehitlerimizin yüzüne bakamam.

Hiç kimse boşuna heveslenmesin; Çanakkale içerden de geçilmez, dışardan da geçilmez.
Sağlıklı kalın, mutlu kalın…

1 yorum:

  1. Sabah Sabah Evrankaya18 Mart 2023 08:28

    Günaydın Dostlar,
    Yazılarımı Twitter'da AykutEvrankaya sayfasında, Facebook'ta Sabah Sabah Evrankaya sayfasında, LinkedIn'de Emin Evrankaya sayfasında takip edebilirsiniz.
    Sağlıklı kalın, mutlu kalın...

    YanıtlaSil