30 Kasım 2015 Pazartesi

Kedinin Cinsiyeti...

Günaydın dostlar…

Evde bir kedi olduğunu biliyordum. Son zamanlarda arkadaşlarımda sık sık gördüğüm genetik yapısıyla oynanmış, koyun görünümlü, tombul bir kedi olacağını da tahmin ediyordum. Ben biliyordum ama muhtemelen kedi benim geleceğimi bilmiyordu.
 
20 saatlik bir yolculuktan sonra eve vardığımda kedi ortalarda yoktu. Ben de yastığıma sarılıp uyumanın hayallerini kurduğum için, kediyi filan düşünecek halde değildim. Kısa bir sohbetten sonra bavulumu alıp odama çıktığımda, daha odanın ışığını bile açamamışken masanın altından ok gibi fırlayan kedi ikimizin ömründen de birkaç yıl sildi. Elimde bavulumla karanlıkta kala kaldım.

Benim kalacağım odanın saklanmak için çok uygun bir yer olmadığını daha sonra kedi de anladı ama bir kere iş işten geçmişti. Karanlıkta ok gibi fırlayarak üstüme gelen koyun ebatlarındaki kedi beni de korkuttu ama kedi benden daha çok korktu.
Ertesi sabah aşağıya indiğimde, ev sahibi kardeşim, kedinin korkudan çamaşır makinası ile duvar arasında kalan dar alana saklandığını söyledi. Amerika’da malum kimse kimsenin evine ziyarete gitmez. Gece karanlığında kocaman bavullu bir adamın eve gelmesine alışık olmayan kocaman kedinin, kendini daracık bir alana hapsetmesi normaldir diye düşündüm.
Ev sahibi erken yatıyor, erken kalkıyor. Bütün gün ortaya çıkmayan psikopat kedi kardeşim ev sahibi yattıktan sonra ortaya çıktı ve sandalyenin birinin üzerine yatarak beni izlemeye başladı. Ben bilgisayarımda bir şeyler yapmaya çalışıyorum, kedi de gözünü ayırmadan beni izliyor. O an içinden neler düşündüğünü, annemin kulağına gider korkusuyla burada yazamıyorum.

Emin’in yüzünde de şöyle bir ifade var: “Kardeşim madem gece yarısı ortaya çıkacaktın, bütün gün o daracık yerde neden saklandın?". Saklandığı yeri görseniz inanamazsınız. Daracık, kasvetli bir alandan bahsediyoruz. Koca kıçını oraya sığdırıp, bütün gün orada nasıl kaldı ben de bilmiyorum. Gıcık ve sevimsiz bir şekilde bakışsak da ben durumdan memnunum, en azından aramızda bir yakınlaşma oldu.

Sanki bir gece önce bütün gece göz göze bakışan biz değilmişiz gibi, bizim kedi ertesi sabah yine çamaşır makinasının arkasında. Anlayacağınız bir gram yol alamadık. Bir gece önceki bakışmalar, güzel sözler meğer hepsi bir oyunmuş. Ben de saf ve temiz bir Anadolu çocuğu olarak hepsine inandım.

Bütün günü duvara yapışık geçiren kedi akşam ev sahibi yatınca yine ortaya çıktı. Kardeşim deli misin, nesin? Aklından zorun mu var? Yemezler sevgili kedi kardeşim, Emin bu sefer temkinli, ben de mesafeli davrandım. Hatta bir ara gidip ben de çamaşır makinasının arkasına girsem mi acaba diye de düşünmedim değil. O bana baktı durdu ama ben hiç karşılık vermedim.

Bir sonraki sabah kediyi yine saklanmış görünce hiç şaşırmadım. Alıştık artık bu duruma. Akşam yüz ver, sabah tanıma. Öyle olsun ne yapalım. Kedi ne yaptı? Benim durumu yadırgamadığımı görünce, öğlen gibi ortaya çıktı. Hem saklanmak istiyor, hem de ilgi görmek istiyor. Manyak mıdır, nedir? “Ben seni istemiyorum ama sen bana yılışmaya devam edersen iyi olur” ruh hali…
Ben sık sık “ev sahibi” diyerek sevgili kardeşimden bahsediyorum ama aslında evin gerçek sahibi, kedi. Ortalıkta “bu ev benim” edasıyla dolaşıyor.

Bir ileri, iki geri giden ilişkimiz, bu şekilde günlerce sürdü. Bizim kedi canı istediği zaman 1 metre yakınıma kadar geldi, istemediği zaman da gidip bütün günü çamaşır makinasının arkasında geçirdi. Bir gün sevgili olduk, bir gün arkadaş olduk ama kedi benle fare ile oynar gibi oynadı. Her sabah uyandığımda, “Acaba bugün ilişkimiz ne durumda?” endişesi taşıyarak aşağıya indim.
Ben oradayken kedi genelde hiç konuşmuyordu ama bazen de çenesi düşüyordu. Ben konuşmalarını hep iyi niyetle algılıyordum ama belki de “Şu herif gitse de bir rahat nefes alsak” diyordu…

Şimdi size soruyorum dostlar. Günden güne ne yapacağı belli olmayan, bir gün beni seven, bir gün hiç tanımıyormuş gibi takılan, ruh hali günde 13 kere değişen bu tombul kedinin sizce cinsiyeti nedir?
Sağlıklı kalın, mutlu kalın…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder