28 Temmuz 2014 Pazartesi

Bayram Mendilleri

Günaydın Dostlar,

Bu sıkıntılı günlerde umarım bu bayram herkesin güzel günler geçirmesi için bir başlangıç olur. Aslında bu gün bir şeyler yazmak planım yoktu ama sevgili Zeynep Hoca'mın mendil paylaşımı, beni eski bayramlara götürdü ve bu konuda bir iki şey yazmak istedim.

O güzel bayramlar yok artık. Bırakın güzel bayramları, hiçbir türlü bayram yok artık. Ne bayramlar var ne de insanlarda bayram kutlayacak ruh hali. Hastalıklar, ölümler, ekonomi, maddi sıkıntılar, şehitler, kadın cinayetleri, o, bu derken kimsede bayram hali kalmadı.
 
Zeynep’in de söz ettiği gibi anneannemin de olduğu bir ortamdaysak her bayram bize de muhakkak mendil verilirdi. Kadıncağız o mendilleri aylar öncesinden alır saklardı. Anneannemin her daim mendilleri vardı ve bir şey için lazım olduğunda hemen dolabından çıkartıverirdi. Hatta eve ziyarete gelen çocuklar bile mendillerden nasibini alırdı.
Şimdiki çocuklara bayramda veya doğum günlerinde mendil filan versen gider seni ruh hallerini bozduğun için savcılığa şikâyet ederler. O mendillerin değerini şimdiki duble Z jenerasyonunun anlamasının imkânı yok. Götürüp annesine vermeye bile üşenir.

Mendiller gitti de sanki bayramlar kaldı mı? Ne yazık ki bayramlar da gitti. Bu bayramdan kaçma âdetini ilk kim başlattıysa aferin ona. İki bayramımız vardı kutladığımız, o da kalmadı. Her şey gibi bayramlar da ticari hedeflere kurban gitti. İç turizm canlansın diye dokuz güne çıkarılan bayram tatilleri, bayram kutlama işinin de sonu oldu.

Bayram yaklaşırken, kimse "Bu bayram kimleri ziyaret ederiz?" diye düşünmüyor. Herkes, uygun bir fiyata nereye gidebiliriz derdinde. Yollarda ve havaalanlarında sürüneceğini bile bile herkes bir yerlere gitmeye çabalıyor. Sonra da on saatte bir yere varamamalarına şaşırmalarına da ben şaşırıyorum.
Yine Amerika ile mukayese edeceğim. Hiçbir Amerikalının "Hadi bu sene Noel’den kaçalım, tatile gidelim." dediğini ne duydum ne de düşünebiliyorum. Her sene bütün tatillerini aynı şevk ve arzuyla kutlarlar. Evde hindi mi yiyecekler, ailece dışarıda mı buluşacaklar her ne yapacaklarsa her sene hiç aksatmadan aynı şeyi yaparlar.
Maymun iştahlı ve her şeyden kolay sıkılan bir toplum olarak bayramlardan da sıkıldık. Ne biz kimseye gidelim ne de kimse bize gelsin. Kimseyle uğraşmak istemiyoruz. Toplumun bencillik katsayısı da gittikçe artıyor. Onun yerine kaçarız üç gün Bodrum’a. Geleneklerimize, bayramlarımıza sahip çıkamamamız aslında çok acı bir şey ama hiç birimiz bunun farkında değiliz.

Bu sene bayram yaz aylarına denk geldi, kabul ediyorum ama kışa denk geldiği zaman da durum çok farklı değil. Herkes şehirde yangın çıkmış gibi kaçıyor. Aslında belki de bu bayramlaşma işini tatil yörelerinde organize etmek lazım.

Bu işte kabahat kimde, açıkçası bilmiyorum. Belki anneannesinin mendil geleneğini devam ettirmeyen sevgili Zeynep Hocam'da, belki de bu işleri dokuz günlük ticari tatillere dönüştürenlerde. Bizim çocukluğumuzda bayram tatilleri dokuz güne uzatılıyor muydu hiç hatırlamıyorum ama sanki öyle bir şey yoktu gibi geliyor bana.
Kim bilir, belki de kabahat hepimizde.

Sağlıklı kalın, mutlu kalın...

2 yorum:

  1. Günaydın Dostlar,
    Yazılarımı Twitter'da AykutEvrankaya sayfasında, Facebook'ta Sabah Sabah Evrankaya sayfasında, LinkedIn'de Emin Evrankaya sayfasında takip edebilirsiniz.
    Sağlıklı kalın, mutlu kalın...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Emin açıklama kısmında Twitter X olmadı mı?
      Bu vesile ile Şeker Bayramını kutlar esenlik dilerim.

      Sil