5 Kasım 2014 Çarşamba

Muhteşem Güzel Küfür Ederim...

Bazı insanlara küfür etmek çok yakışıyor. O kadar doğal küfür ediyorlar ki, karşı tarafa küfür gibi bile gelmiyor. Bir müddet sonrada onların her zamanki konuşma şekli olarak bu durumu benimsiyorsun ve kimseyi rahatsız etmemeye başlıyor.

Bu tarife uyan çok arkadaşım var benim. Kavgada çok iyi olmasalar da kavga öncesi küfürleşmede çok başarılar. İşin ilginç yanı bu her saniye küfür eden tiplerin çoğu bizim ön libero gibi minik tipler. Dev gibi basketbolcuların, dünya şampiyonu tekvandocuların veya iki metrelik atletlerin ağzından pek küfür duymazsınız. “Küfür etmek” miniklerde bir açığımı kapatıyor acaba?
 
Bazen de kendi kendime düşünüp, “Acaba bu küfür işini, çok mu abartıyoruz?” diyorum. Amerika’ya gittiğimiz ilk yıllarda bu küfür kültürüne ve onların bakış açısına hiç alışamadığımız için kendimizi sık sık münakaşaların, kavgaların içinde buluyorduk. Ne zaman bir bara, diskoya, bir yere gitsek münakaşa çıkıyordu.
Bir akşam, bilardo oynanan bir mekanda yine bir kavga çıktı ve bizim Anadolu çocuklarından biri Amerikalıya, “I will f… your mother” diye bağırdı… (Türkçeden tercüme bir bağırış, yoksa Amerika’da böyle bir cümle yok)… Oğlan hiç umursamadığı gibi, bana ne bu konu annemle sizin aranızda diye cevap verdi.

Bu toprakların insanları hiçbir zaman Amerikalılar kadar geniş olamaz ama yine de bu küfür olayını çok mu abartıyoruz diye düşünmeden edemiyorum. Geçen akşam Biliç, “F…. You” küfür değil ki derken, onun ne demek istediğini çok iyi anlıyorum ama burası Amerika değil.

Amerika’da maçlarda olay çıkmaz diye daha önce yazmıştım ama orada da hakemin kararlarına veya oyuncuların hatalarına anlık küfürler edildiğini çok duydum, gördüm. Ayağa kalkar küfrünü eder (kimsede cevap verme çabası içine girmez) sonra da yerine oturur. Hemen belirteyim, orada yaşadığım süre içerisinde hiçbir maçta, bütün stadın “o….. çocuğu” hakem diye bağırdığına hiç şahit olmadım.

“Maçlarda küfür olayını bitireceğiz” lafını ben doğduğum günden beri duyuyorum ama hiçbir zaman da bitiremiyoruz. Kanun çıkarmakla bu işler bitmiyor. Sigara içmeyi bitirebildik mi ki, küfür etmeyi bitirebilelim.

Gerçekçi olmamızda yarar var. Biz küfürbaz bir milletiz. Her ortamda da küfür ediyoruz. Örnek olarak İstanbul’da araba kullananların bilmediği küfür yoktur. Hatta özel şartlara göre üretilmiş küfürlerimiz bile mevcuttur. Bir gün anneciğim ile beraber giderken önüme çıkan bir öküzcüğe ben bir küfür etmiştim, annemde “Anlamını bile bilmiyorum ama sanki çok terbiyesiz bir cümle” gibilerinden bir şey söylemişti.
Amerikalı elinden bir şey düşürüp kırdığı zaman “ooops” der veya çok kötü bir gündeyse “god damn it” der… Böyle bir durumda biz en basitinden “Allah kahretsin” deriz veya da “bilmem nesini bilmem ne etiğimin bardağı” söylemine kadar gider.
Hayat bir bütündür. Hayatın belirli zamanlarını cımbızla ayıklayamazsın.  Her platformda küfür eden insanlar, gider maçta da küfür eder. Twitter,da yolda, sokakta, evde, işte her yerde küfür eden insanın, maçlarda küfür etmesini nasıl önleyeceksin. Bu konu yüzünden zaten maddi sıkıntı içinde olan kulüplere milyonlarca liralık cezalar kesildi ama yine küfür önlenemedi. Malzeme bu. Elindeki yoğurtla mercimek çorbası yapamazsın.

Bizim rahmetli anneanne tam bir hanımefendi idi ve onun yanında “ulan” desen küfür sayardı ama o günler çok gerilerde kaldı. “Ulan” demek artık “sevgili dostum” demek gibi bir şey.

Zaman hızla akıp gidiyor ve her şey değişiyor. Her şey gibi küfür kültürü de değişiyor. Kemal Sunal’ın her filmde söylediği “eşşoğlueşşek” lafları ile büyümüş bir nesilden “ulan” kelimesini küfür görmesi beklenemez.
Bizde küfür ederdik ama bizden sonraki nesil günlük sohbetlerinde de, şakalaşmalarında da bizden çok daha fazla ve ağır küfürler kullanıyor. Ben bile yapılan esprilere şaşırıyorum.

Tabi ki kimse kimseye küfür etmese çok iyi olur ama bu küfür işini çok ta abartıp bir didişme konusu haline getirmenin de çok bir anlamı yok diye düşünüyorum. Bizim coğrafyada gurur her zaman ön plana çıkar ve “ben kimseye küfür ettirmem ağabey” muhabbetleri hiç bitmez.
Küfür edilmesinin önlenmesinin formülünü bilmiyorum ama her konuyu gurur meselesi yapıp havaya edilmiş küfürleri de üzerimize alınmanın da bir anlamı yok diye düşünüyorum.

2 yorum:

  1. Çok küfür ediyorsun diyorlar.
    Ne yani hayatımın içine edenlere şiir mi yazayım ? demiş Charles Bukowski amcamız bile :)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok haklısın, küfür bazen doğal olarak devreye girebiliyor :)

      Sil