10 Kasım 2014 Pazartesi

Olmasaydın Olmazdı

Günaydın Dostlar,

Mustafa Kemal Atatürk’ün bedeni 10 Kasım 1938’de, saat 09.05’de bu fani dünyaya veda etmiş ve milletimizi büyük bir üzüntüye sevk etmiştir. Bu fiziksel bir veda olmakla beraber, ruhsal veda hiçbir zaman olmamıştır ve hiçbir zaman da olmayacaktır. Her insan bir gün ölecektir ama fikirler hiçbir zaman ölmez.

Kalplerdeki büyük sevgi, saygı ve bağlılığı yerinden kimse çıkartamaz. Atatürk’ü gerçekten anlayan herkesin bu yöndeki inancı tamdır. Konu ne olursa olsun, başka parametrelerin baskısının karanlığı altında değil, Samsun’dan doğan güneşin pırıltısı altında değerlendirilmelidir.  Yapılan her yorum, her ne yönde olursa olsun, kulaktan duyma bilgilerle değil; gerçekten bilerek yapılmalıdır.


Hayatını bu milletinin bağımsızlığına adayan Mustafa Kemal’in ölümü, sömürge altında yaşayan diğer bütün milletleri de derinden etkilemiş ve üzmüştür. Atatürk, Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasında ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurulmasında büyük paya sahip olmasının yanında, dünya üzerinde bulunan geri kalmış, ezilmiş halkların da örnek aldığı ve kendilerine bir umut penceresi açmalarına neden olan bir liderdi. Atatürk sadece bu ülkenin lideri değil, bir dünya lideriydi.
Atatürk’ün fikir ve düşünceleri etrafında toplanmış olan bizlerin; sadece 10 Kasım’da, 29 Ekim’de değil, onu daha iyi anlamak ve bırakmış olduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne her zamankinden daha çok sahip çıkabilmek için her ortamda çok çalışması gerekmektedir. Ülkemizi, ulu önderin de istediği gibi daha modern bir hale getirmek, refah seviyesini arttırmak elbette ki bu topraklar üzerinde yaşayan herkesin en büyük görevi olmalıdır. Unutmayalım ki bu ülkeyi en çok sevenler, “Bugün ben ülkem için ne yaptım?” sorusunu kendine sorabilenlerdir.

Son zamanlarda, “Atatürk mükemmel bir insan değildi.” gibi sözler okuyorum. Tabii değildi. Böyle bir söze karşı çıkan da zaten ilk kendisi olurdu. Aynı dönemde yaşamadık, beraber kahve içemedik (keşke içebilseydik) ama Atatürk’ün de böyle bir iddiası olduğunu hiç zannetmiyorum. Tanrı'nın kullarının hiç birinin mükemmel olmadığı gibi Atatürk de mükemmel değildi.

Konumuz zaten Atatürk’ün 100 metreyi kaç saniyede koştuğu değil. Konumuz; büyük bir vizyon sahibi, kocaman kalpli, cesur, halkını düşünen, ileri görüşlü bir insanın askeri dehası ve liderlik vasıflarıyla imkânsızı başarmış olmasıdır. Yokluklar içinde iç ve dış mihraklara karşı verilen bağımsızlık savaşıdır. Şöyle yapalım, böyle yapalım demek kolay ama gerçekten bir şeyler yapmak, elini taşın altına koymak zor bir iştir.
Amaç Atatürk’ün başarılı olamadığı konuların listesini yapmak değil. Amacımız araştırmak, okumak ve öğrenmek. Amacımız Atatürk hakkında yazılanlardan önce en başta, Atatürk’ün, kendi yazdıklarını, kendi söylediklerini okumak ve anlamak olmalıdır. Gerçekten anlamak! Anlamıyorsan anlayana kadar tekrar okumak…
10 Kasım gününü, yalnızca Atatürk’ün ölüm yıldönümü olarak değil, Büyük Önder’in fikir ve düşüncelerinin hiçbir zaman ölmeyeceği gerçeğinin de yıldönümü olarak da görmeliyiz.

Atatürk’ün yüzünü görmek muhteşem olurdu ama fikirlerini anlamak, hedeflerini görebilmek, ilkelerini benimsemek onu çok daha fazla mutlu ederdi.  Bunları gerçekten anladığımız zaman ve bu uğurda çalıştığımız zaman, Atatürk’ün bizlere emanet ettiği Türkiye Cumhuriyeti her zamankinden daha kuvvetli ve daha modern bir ülke konumuna gelecektir.

Rahmetli Cem Baba'nın dediği gibi “Sevgili gençler ve her zaman genç kalanlar, Ata'mızın kutsal emaneti olan bu cumhuriyet sizlere emanet.”

Sağlıklı kalın, mutlu kalın...

1 yorum:

  1. Sabah Sabah Evrankaya10 Kasım 2023 08:23

    Günaydın Dostlar,
    Yazılarımı Twitter'da AykutEvrankaya sayfasında, Facebook'ta Sabah Sabah Evrankaya sayfasında, LinkedIn'de Emin Evrankaya sayfasında takip edebilirsiniz.
    Sağlıklı kalın, mutlu kalın...

    YanıtlaSil