12 Kasım 2014 Çarşamba

Aranan Adam Olmak...

Bu devirde aranan adam olmak ve doğru ilişkiler kurmak çok önemli bir parametre. Öyle bir insan olacaksınız ki, insanları kendinize öyle bir bağlayacaksınız ki, ne yaparsanız yapın sizi sevenler hiçbir kusurunuzu görmeyecek. Bunu başarmak kolay bir iş değil ama bir kere başardınız mı da yıllarca meyvelerini toplarsınız.

İnsanları, sensiz o işlerin yürüyemeyeceğine inandıracaksın. Bir kere buna inanırlarsa ondan sonra senin yaptığın, her türlü edepsizliği, agresifliği, terbiyesizliği, kibirliliği çekerler. Neden mi? Çünkü senin her şeyi doğru yapacağına inanmışlar bir kere. Her zaman yazdığım gibi ortamız yoktur bizim. Bir kere sana inandık mı, seni sevdik mi senden gelecek her şeyi kabul ederiz. Senin yaptığın her şeyin doğru bir nedeni vardır.
 
Son dönemlerde böyle bir tanıdığımız var mı?
Tabi ki var. Emre Belezoğlu…

Adamın her türlü negatif parametresine rağmen, bir kere “aranan adam” olarak kendini kabul ettirdiği için, kimse ondan vazgeçemiyor. Ne milli takımda, ne de kulüp takımlarında Emre’den vazgeçilemiyor.

Emre olmadan takımın oynayamayacağına, hücuma çıkamayacağına, orta sahanın zafiyet yaşayacağına herkes inanmış bir kere. Durum böyle olunca da, Emre’nin yaptığı her türlü rezilliği hem kabul ediyorlar, hem de onu Emre yapan önemli özelliklerin bir parçası olarak görüyorlar.

Kağıt üzerinde baktığınız zaman aslında rakamlarla, yaşananlar hiç te birbirini doğrulamıyor ama algılar her zaman gerçeklerin üzerine çıkıyor.  Örnek olarak, son 3-4 yıldır Emre’nin sakatlanmadığı sene yok. 3 maç oynarsa, 5 maç oynamıyor. Oynadığı zamanda 90 dakika oynayıp bitirdiği maç yok. Muhakkak en geç 60. dakikada veya 70. dakikada oyundan çıkıyor. Bu durum teknik adamında elini zayıflatıyor. Biliyor ki oyuncu değiştirme haklarından bir tanesini her maç ta Emre için kullanmak zorunda.

Kırmızı kart görüp takımı eksik bırakma ihtimalide çok yüksek olan bir oyuncu ama bütün bunlara rağmen, kendini “aranan adam” olarak kabul ettirdiği ve işine yarayacak ilişkileri zamanında kurduğu için, kimse ondan vazgeçemiyor. Bir sene yollamaya kalktılar 6 ay sonra geri geldi. 77 milyonluk ülkede Emre gibi oynayacak ikinci bir oyuncu yetişmiyor.

Emre, kendini öyle bir kabul ettirmiş ki, bütün bu parametreleri bile bile, “60 dakikada oynasa bile bizim için kardır” diyerek ondan vazgeçemiyorlar. Tabi hemen şunu da belirtmekte yarar var, Emre ilerlemiş yaşına rağmen gerçekten kendi pozisyonunda bu ülkenin en iyisi ve yıllardır onun yerini alabilecek bir oyuncu yetişmedi.

Başta da belirttiğim gibi, aranan insan olmak çok önemli bir parametre. O statüye erişebilirsen yaptığın bütün rezillikler unutulur gider. Her şeyi zaten çok çabuk unutan ve körü körüne bağlılık duyguları ile hareket eden bir coğrafyada 50 yaşına kadar top oynayabilirsin. 3-5 kişi senin negatif işlerini konuşurken, milyonlar attığın golleri konuşur.
Bir kere seçilmiş, sevilmiş, aranılan, inanılan adam oldun mu, halkımız seni bu şekilde kabul etti mi, ilişkilerini de sağlam kurup halkaya dahil oldun mu, bir daha sırtın yere gelmez. Tükürsen de, küfür de etsen, saldırganlık da yapsan hiç fark etmez. Hepsi unutulur gider…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder