20 Mart 2016 Pazar

Amca Çok Kızdı...

Günaydın dostlar…

Sizlerin de bildiği gibi; Almanların işgüzarlığına bizim vali amca çok kızdı. Ayrıca, olay yerini de 260 metre kadar yanlış tahmin etmişler. Sevgili Alman kardeşlerim, bir işi ya tam yapın, ya da her işe bulaşmayın. Bu şehrin bir valisi var, gerekeni yapar.
 
Almanların en büyük sorunları, bizim esnekliğimizi anlayamamış olmalarıdır. Canımız istediği zaman o bölgede nasıl da kuş bile uçurtmadığımızı hiç görmemişler herhalde. Dün akşam sevgili vali amcam, bu patlama o patlama değil dedi.
Bizler tabi bugünlerde hangi patlamanın hangi patlama olduğu konusunda çorba olduk. Şimdi beni merak ettiren konu; bu patlama o patlama değilse, o patlama da oralarda bir yerlerde dolaşıyor mu acaba?

Bırakın normalini, yükseleni bile Yay burcu olan bir insan olarak her türlü sakat konu benim aklıma gelir. Düşünüyorum da, dün yaşanan olay, Almanlar yaygara çıkarmasaydı, belki de 2 gün önce yaşanacaktı gibi bir durum söz konusu olabilir mi?

Bizlerin haberdar olduğu gibi, gelişmelerden teröristler de haberdar olmuş olabilir mi? Oldularsa, bir yerlerden bir plan değişikliği yapılmış olabilir mi? Herkes haberdar oldu, sen şimdi bir iki gün saklan sonra Taksim Meydanı’nda kalabalık bir noktada patlatırsın, diye bir talimat gitmiş olma ihtimali çok yüksek.

Bence, planların bozulması, bombanın sistemini de bozdu. Sürekli olarak giy, çıkar derken bağlantı noktalarında hatalar oluştu. Bağlantılardaki bozukluk da, bu sabah Taksime doğru yürüyen teröristin üzerindeki bombaların zamanından evvel patlamasına neden oldu.

Bu ihtimali beğenmediniz mi? O zaman şöyle bir durum ortaya çıkıyor. Taksim’e kadar ulaşamayacağını, fark edildiğini anlayan terörist bulduğu ilk kalabalık noktada pimi çekti.
Bugüne kadar gördüğümüz bu tip eylemler bize gösterdi ki, bu katiller verebilecekleri maksimum zararı verebilmek için, ulaşabilecekleri en kalabalık noktaları tercih ediyorlar. Az bir ihtimal bile olsa da, belki de ilacın etkisinden kurtulan terörist, “daha fazla zarar vermemek” gibi içindeki en son kalmış vicdan kırıntısıyla eylemi orada gerçekleştirdi.

Bunlar gibi birçok ihtimal geliştirebiliriz ama sonuç hepsinde aynı karanlık köşeye çıkar. İnsanlığın dip yaptığı, terörün ve nefretin tavan yaptığı bir coğrafyada bugünlerde yollar hep karanlıklara çıkıyor.

Bundan bir sonraki aşama, bizim ülkemizdeki Avrupa Okulları’nın güvenlik görevlilerinin sokaklarda terörist yakalaması olacaktır. Yavaş yavaş herkes başının çaresine baksın noktasına doğru gidiyoruz.

Her ne yaşanırsa yaşansın; birlik olmak, cesur olmak ve akıllı olmak zorundayız. Sokakların boş ve korkak hali bize hiç yakışmıyor ama aptalca kendimizi tehlikenin ortasına atmanın da bir anlamı yok.
Sosyal platformları kapatarak, İnternet’i yavaşlatarak bu işleri önleyemeyiz. Olaylar olduktan sonra gösterdiğimiz başarıyı, olaylar olmadan göstermeliyiz. “Olay yerine çok sayıda ambulans sevk edildi” cümlesini duymaktan bıktım, usandım. Haber programları tarafından, bu durumun sanki çok üstün bir başarıymış gibi anlatılması da ayrı bir konu.

Asıl başarı, ambulans sevk etmeye gerek kalmamasında…
Sağlıklı kalın, mutlu kalın…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder