12 Eylül 2014 Cuma

Canım Öğretmenim Benim...

Hepimizin bildiği gibi bu sabah okullar açıldı. 3 aylık tatil resmen bitti. Bu arada hemen sevgili öğrencilere ve öğretmenlere bir bilgi vereyim, duyduğuma göre dünyanın hiçbir yerinde böyle bir yaz tatili yokmuş. En azından gelişmiş ülkelerde olmadığı kesin.

90 gün de olsa tatil sonunda bitiyor. Süre o kadar uzun ki insanın bu süre içinde yaşam şekli, alışkanlıkları, hayata bakış açısı, gelecekten beklentileri filan değişiyor.
 
Okullar açılıyor dedim ama işin gerçeği son 21 gündür okullar her gün açılıyor. 7 Eylül’den beri her gün birileri başlıyor. Özel okulların bir kısmı 7 Eylül’de başladı, başka bir kısmı da 14 Eylül’de başladı, geriye kalanlar da 28 Eylül’de başladı. Bu açılış tarihlerini kim neye göre belirliyor hiçbir fikrim yok. Bir de yeni öğrenciler okula birkaç gün erken gelsin, okula alışsınlar durumları var. Bu durumu da çok yerinde bir çalışma olarak görüyorum.
Aslında İstanbul için bu çok da fena bir fikir değil. Belki bir nebze de olsa pazartesi günkü şaşkınlığa faydası oluyordur. Hayatında trafiğe çıkmamış tipler, okulun açıldığı ilk gün çocuklarını okula götürmek zorunda kaldıkları için, o gün İstanbul’da bir trafik panayırı yaşanır.

Benim konuştuğum çocuklardan sadece bir tanesi okul açıldığı için seviniyordu. Geri kalan hepsinde suratlar asık, moraller sıfır. 3 ay yetmedi hiç kimseye. Benim küçük kızımın önerisi 3 ay okul 3 ay tatil olması yönünde. Her şey o kadar büyük bir süratle değişiyor ki, kim bilir belki bir gün o da olur.

Bu arada öğrencilerden söz ediyorum ama canım öğretmenlerim daha da üzgün. Yarısı komada, yarısı bitkisel hayatta yaşamlarını sürdürüyorlar. Her sene okullar açıldığında öğretmeniyle, öğrencisiyle, velisiyle çok ciddi bir adaptasyon süreci yaşıyoruz.

Okullar açıldı demek, Emin kırtasiye malzemeleri peşinde koşmaya başladı demek oluyor. Canım öğretmenim yazmış oraya "resim defteri 180 gram olacak" diye ama küçük bir sorun var piyasadaki bütün defterler 165 gram. Zavallı Emin’in grip çıkmadığı kırtasiyeci kalmadı ama hiçbir yerde 180 gram yok. Ne yapalım öğretmen istemiş, yarın bölgeyi daha da genişleterek aramaya devam edeceğiz.

Düşünüyorum da, bilerek yaptığı kesin. Akşam evde oturmuş Ebe nineyi seyrederken canı sıkılıyor ve biraz eğleneyim deyip oraya 180 gram yazıyor. Dün akşam güzel köylüyü izlerken de, Emin’in nasıl deli danalar gibi resim defteri peşinde koştuğunu düşünüp yerlere yatıyordur.
Biliyor musunuz canım öğretmenlerimden gelen kırtasiye talepleri artık markası da belirtilerek geliyor. Bunun nedeni de, artık sınıflarda bu malzemeler tam bir kibbutz usulü kullanıldığı için, kötü markayı kullanmak zorunda kalan çocukların kendini kötü hissetmesiymiş. O yüzden de herkes aynısını alsın istiyorlar. Anlayacağınız, sizin çocuğunuz sınıfta boyama yaparken büyük bir ihtimalle sizin aldığınız boyaları kullanamıyor.
Aslında bu çalışma şekline hak vermemek elde değil. Bu malzemelerin hepsi okulda kalıyor ve her seferinde "hangi malzeme kimindi" derdine düşmek çok zor olur. Öğretmenlerin işi hiç de kolay değil, bir sürü bilgili ve bilmiş çocukla uğraşırken bir de pastel boya kovalayamazlar.

Umarım bütün çocuklar için çok güzel bir sene olur. 2015 yılında çocuğunuzu istediğiniz okula yollayabiliyorsanız, tanrıya her akşam şükredin. Bütün miniklere ve öğretmenlere başarılar diliyor, hepsini tek, tek öpüyorum.

Minikler tamam da, başlıkta da görüleceği üzere ben aslında bu sabah bu yazıyı canım öğretmenlerim için yazıyorum. Çizmelerini giyerek (bizler gibi) çamurlara bata çıka Hamdullah Suphi Tanrıöver İlkokuluna gelen sevgili öğretmenim Melahat Bengi’den, çok şey borçlu olduğum rahmetli Süleyman Tulgan’a kadar bütün öğretmenlerime tekrar teşekkür ediyorum ve hepinizi saygıyla anıyorum.
Öğretmen olmak kolay bir iş değil. İnsanlar kendi çocuklarıyla uğraşamazken birilerinin otobüs dolusu çocukla uğraşması gerçekten sabır ve sevgi işi. Minik yavrularımızı sıfırdan alıp bilgisayara bilgi yükler gibi tek tek bilgileri içeri yüklüyorlar. Hem yükleyeceksin, hem de hafızada kalmasını sağlayacaksın.

Canım öğretmenlerim, çocuklarımız size emanet. Onları en iyi şekilde eğitmek için elinizden gelen her şeyi yapacağınızı bildiğim için sizlere şimdiden çok teşekkür ediyorum. Hafta sonlarının içine etmemek için daha az ödev verirseniz sizleri daha da çok seveceğiz…
Sevgili öğretmenlerim, bu yıl da top şansı yanınızda olsun…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder