16 Aralık 2014 Salı

Her Şeyden Sen Sorumlusun

Günaydın Dostlar,

Zaman değişti, iletişim imkânları arttı, artık yurt dışında yaşayan arkadaşlarımızı sosyal medya sayesinde günlük olarak takip edebiliyoruz. Arkadaşlarımız salamlı sandviç yapsa haberimiz oluyor. İnstagram’da sandviçin içine koydukları malzemelerin detaylarına kadar görebiliyoruz.

Yurt dışında yaşayınca normalde Türkiye’de alıp yemediğiniz şeyleri de yersiniz. Bir bakkalda filan hayatta yemediğiniz patlıcan konservesini görünce sanki çok da bayılırmışsınız gibi bir anda alıverirsiniz. Amerika’da yaşadığım dönemlerde benim ilk rakı ile tanışmam da böyle olmuştu. Hiç içmediğim halde bizim oraların ürünü diye bir anda alıvermiştim.
 
Yiyecek, içecek tamam da yurt dışında yaşarken yaşadığınız en ilginç durum, kendinizi Türkiye’de yaşanan her şeyden sorumlu hissetmeniz ve çevrenizin de size bu şekilde davranmasıdır. Geçen gün Facebook’ta gördüm, arkadaşımın biri “Türkiye’de yaşanan her şeyden sanki ben sorumluymuşum gibi buradakilere hesap vermekten bıktım.” yazmış.
Gerçekten bu hissi ben de çok iyi bilirim. Yaşadığınız ülkenin vatandaşları, Türkiye ile ilgili haberlerde filan en ufak bir şey duysalar hemen gelip size sorarlar. Bu gibi sorular da genelde negatif konular için olur. Kimse gelip de “Duydun mu Türkiye’de harika bir şey olmuş.” demez.

“Gazetecileri neden hapse atıyorsunuz?” diye soruverirler. Güzel kardeşim vallahi ben atmadım, niye atıldıklarını da bilmiyorum.

Bizim Amerika’da yaşadığımız dönemlerde piyasaya "Gece Yarısı Ekspresi" filmi çıkmıştı. Esrar kaçakçısı bir Amerikalının Türkiye’den çıkarken, yakalanıp hapse atılmasını çok abartılı bir dille anlatan bir filmdi. Bu filmi görmeyen, duymayan kalmadı. Yıllarca her gittiğimiz ortamda bizlere bu film soruldu. Bizler de film abartılı bir film, tam olarak öyle olmamış, diye her ortamda izahat vermek zorunda kaldık.

Film, o dönemde Türkiye’ye karşı ciddi boyutta bir nefret yarattı. İnsanlar birbirlerine “Bak kızdırma beni yoksa seni de filmdeki gibi falakaya yatırırım.” gibi espriler yapıyorlardı.

1978 sonunda piyasaya çıkan film, Amerikan ulusal kanallarında defalarca gösterildi. Türkiye’yi metheden bir film yapsan bir kere bile yayınlatamazsın. Tam artık unutuldu, diyorduk ama film bir kere daha gösteriliyordu. Amerika’daki Türkiye karşıtı lobiler, yıllarca filmin unutulmasına müsaade etmediler.
Sonunda olayın gerçek kahramanı televizyonlara çıkıp filmin biraz abartı olduğunu kabul etti de konu da biraz unutuldu. Hatta yanılmıyorsam geçenlerde törenin birinde bir nevi barışma jesti olarak Türk bayrağını göndere çekti.

Amerikalıların tarih, coğrafya bilgisi çok zayıftır. Bizim orada yaşadığımız dönemlerde internet filan da olmadığı için genelde Türkiye ile ilgili hiçbir şey bilmezlerdi. Tek bildikleri "Midnight Express" filmi idi. Bazı bilgili olanları da Mustafa Kemal Atatürk ismini bilirlerdi ama bunların sayısı çok çok azdı.

Devir değişiyor, şimdi birçoğu NBA’de oynayan Anadolu çocuklarını biliyorlar. O zamanlarda bir Anadolu çocuğunun NBA’de oynaması hayal gibi bir şeydi.

Billy Hayes, kâbusu kadar bizi yoran ikinci bir isim de Mehmet Ali Ağca’dır. Tartışmasız Amerika’da en çok tanınan isim Mehmet Ali Ağca’dır. Film unutulmak üzereyken ortaya papa suikast girişimi çıktı ve bizler yine ne izah edeceğimizi bilemez duruma düştük. Abartmıyorum, 1994 yılında ben Amerika’dan dönerken üzerinden on yıldan fazla bir süre geçmiş olmasına rağmen konu halen gündemdeydi.
Bugün dahi Amerika’ya gidip sıfır birileri ile tanışırsanız size ilk söyleyecekleri iki isim Mehmet Ali Ağca veya Billy Hayes’dir.

Ülkede yaşanan olumsuzlukları yurtdışında izah etmeye çalışmak, bütün ülkenin avukatıymış gibi davranmak garip bir durumdur. Sanki her şeyi siz yapmışsınız gibi herkes size sorar, sizin üstünüze gelir.
Ne demişler? Bu durumu ancak yaşayan bilir.

İzah etmek zorunda kalacağımız şeyler olmasın, herkes için güzel bir hafta olsun.
Sağlıklı kalın, mutlu kalın...

1 yorum:

  1. Günaydın Dostlar,
    Yazılarımı Twitter'da AykutEvrankaya sayfasında, Facebook'ta Sabah Sabah Evrankaya sayfasında, LinkedIn'de Emin Evrankaya sayfasında takip edebilirsiniz.
    Sağlıklı kalın, mutlu kalın...

    YanıtlaSil