17 Aralık 2014 Çarşamba

Burhan Erbilek

Günaydın Dostlar,

Bilerek ve düşünerek de yapmadım ama nedense dün akşam telefonu evin en uzak köşesinde şarja takmışım. Her zaman, yattığım odada veya çalışma odasında fişe takarken dün gece bilinçaltım beni evin en uzak noktasına götürmüş.

Sabah telefona korkarak baktım. Alacağım haberi hissediyor gibiydim ve ne yazık ki görmek istemediğim haber orada bana bakıyordu. Arkadaşımız, dostumuz, çok sevdiğimiz Burhan artık bizimle değildi.
 
Bu satırlar hepimizi ağlatıyor ama olsun. Bu dünyadan göçerken arkandan akıtılacak gözyaşlarını da hak etmek lazım. Sevgili dostumuz Burhan, bu gözyaşlarını en çok hak eden insanların başında gelir. İnsanları üzmemek, kırmamak için bin düşünüp bir hareket eden bir melekti o.
Her zaman mı iyiler çabuk gider kardeşim? Bu işin hiçbir istisnası yok mudur? Bu dünyanın bütün rezilliklerini sürekli olarak tek taraflı içine atan iyiler, her zaman mı erken gitmek zorundadırlar. Minik Burhan için daha çok erkendi çok.

Şu anda da yukarıdan bizlere bakıp bizi üzdüğü için üzülüyordur. Kesinlikle böyledir. Çok hassas düşünen, çok düşünceli bir insandı o. Dünyayı defalarca dolaştığı halde hiçbir zaman mütevazılığı elden bırakmayan, bünyesinde bir gram ukalalık veya kibir olmayan muhteşem bir insanı kaybettik.

Kendi dertleri, sıkıntıları ile insanları sıkmayı sevmezdi. Birileri onun yüzünden üzülsün, sıkılsın istemezdi.

Kendi dertlerini hep geri planda tutardı. Beni çok sevdiğini de çok iyi biliyorum. Aramızda karşılıklı güzel bir sevgi vardı. Yüzüne baktığınız zaman içindeki iyi niyetli, melek gibi duyguları hissederdiniz.

Çok fazla enerjisi olmadığı halde, bin türlü zorluğu olan bir hastalıkla uğraştığı halde, ben ameliyat olduğumda beni ziyarete geldi. Aklınıza gelecek her türlü sorunu vardı ama yüzünde her zamanki gülücüğü de vardı. Güldük, espriler yaptık, zannedersiniz ki hiçbir sorunu yoktu.
Kıymet bilen, dostluklara değer veren, vefakâr ve insani değerleri çok yüksek bir insandı sevgili Burhan. Aynı zamanda da çok da iyi bir Fenerbahçeliydi. Enerjisinin son damlalarına kadar takımını takip etti ve kazandıklarında mutlu oluyordu.

Başta da belirttiğim gibi melek gibi bir insanı kaybettik. Birileri bana “Düşün de bir kusurunu bul.” dese söyleyecek bir tane şey bulamam. Çok doğru yetiştirilmiş, karıncayı bile ezmekten çekinen çok güzel bir insandı.

Sevgili Burhan için yarın sabaha kadar yazsam bitiremem ama bu sabah başka ne yazacağımı da bilemiyorum. Bu bir sabah yazısı değil. Sadece bu sabahki hislerimin kâğıda yansımış hali.

Hiçbir zaman ön plana çıkmayı sevmeyen tavırları, iyi niyetli halleri ve her zamanki güler yüzü hep gözümün önünde kalacak. Seninle yaşadığımız güzel anlar benim en büyük kazancım. “İnsan nasıl olunur?” yaşam şeklini örnekleriyle hepimize defalarca gösterdin. Mekânın cennet olsun sevgili kardeşim.
Seni hiçbir zaman unutmayacağım.

Sağlıklı kalın, mutlu kalın...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder