24 Haziran 2014 Salı

Neden Başkası Değil de Ben...

Günaydın dostlar...

Muhtemelen ikinci veya üçüncü buluşmanızdır, her şey süper giderken, tam kocaman bardağınızdan bir yudum kırmızı şarap alacakken, bir anda hiç çalışmadığınız yerden o meşhur soru geliverir.


Neden başkası değil de ben? Neden benle birlikte olmak istiyorsun?

Erkeklerde nadiren bu tip sorular sorarlar ama bu genellikle bir kadın sorusudur. Erkeklerin %90’ı böyle bir soru sormaz. O anda insanın aklına bin türlü cevap gelir ama ortamı bozmamak için düşüncelerini kendine saklarsın. Erkekler, nedeninden ziyade, o an orada beraber olmanın güzelliğini daha çok önemserler. Nedense neden, şu anda buradayız ya sen ona bak.

Hazırlıksız bir şekilde yakalanan erkek, bu saçma ve gereksiz soruya, saçma sapan bir cevap verir. “Senin haksızlıklar karşısındaki dik duruşunu çok beğeniyorum” filan gibi bir şey zırvalar. Gelin size burada gizli bir bilgi vereyim. Arada okul arkadaşlığı, iş arkadaşlığı, uzun yılların dostluğu filan yoksa hiçbir erkek, kadının biri haksızlıklara karşı dik duruyor diye onunla yemeğe gitmez.
Burada doğru cevap, “Senin fiziksel görünüşünü beğendim” olacaktı. Bunun dışında verilen her türlü cevap, karşısındakini mutlu etmeye ve anı kurtarmaya yönelik kaçamak cevaplardır. Demin cümleyi yazarken bile bir garip geldi. Döndüm baktım 3 kere, bir şeyleri yanlış mı yazıyorum diye.
Zaten işin doğrusu da bu, ilk görüşmede, ilk tanışmada başka yürüyebileceğin bir parametre de yok zaten. Görünüşünü beğenmişsindir, hepsi budur. Bir erkek çok da tanımadığı bir kızla (yukarıdaki durumlar da yoksa) görünüşünü beğenmiyorsa, sokaktaki simitçiye bile gitmez. Hayatta kıçını kaldırmaz.

Haksızlıklara mı tahammül edemiyor, hayvan hakları savunucusu mu, felsefeye mi meraklı onların hepsi daha sonraki konulardır. “Dışının güzel olması önemli değil, yeter ki içi güzel olsun” diyenlerden değilim. İç güzelliği çok önemli bir konu ama dış güzelliği de en az onun kadar önemli. Bir insanla, bir şeyler paylaşacaksan, dış görünüşünü de beğensen iyi olur.

Hiç kimse bir ilişkiye başlarken, “Görünüşünü beğenmiyorum ama bu akşam bir yemek yiyelim bakalım içi güzel mi” demez. Bir elektrik alma durumu yoksa iç güzelliğini hiçbir zaman öğrenemezsin.

Nedenini sorgulamayan erkek o akşam mutludur. Güzel olduysa yine görüşülür, yine güzel olduysa bir daha ve bu böyle sürüp gider. Yolun sonu dostluğa mı varır, yarı yolda sağa mı sapılır, sevgili mi olursunuz yoksa İstanbul’un en büyük aşkı mı doğar, onu Allah Baba bilir.

Emin, her zaman bazı şeylerin sorgulanmaması gerektiğini düşünür. Bu akşam seninle beraberse istediği için beraberdir. Kimse, kimseyi zorla bir yere getirtemez. Hele erkekler hayatta gelmez. Geldiyse istediği için gelmiştir. Belki de kalbinden, midesine doğru giden ve bir anda bütün vücudunu saran, bir türlü ne olduğunu anlayamadığı, o ılık hava akımı yüzünden gelmiştir.
Belki de, seni görmediği zamanda, seni gördüğü için gelmiştir. Hayatta yarın ne olacağı belli olmaz. “Niye ben?” sorularını, bir kenara koyup, iyi ki ben hissiyle yaşayın.

Sağlıklı kalın, mutlu kalın...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder