23 Haziran 2014 Pazartesi

Hepsi Kumpas Ama Biri Hariç...

Herkes, benim çok iyi bir Fenerbahçeli olduğumu iyi bilir. En yakın arkadaşlarımın, dostlarımın, çok büyük bir çoğunluğu da, Galatasaraylıdır. Ankara’da beraber büyüdüğüm en samimi arkadaşım bile ortaokulda Galatasaray Lisesine gitmiş bir insandır. Bütün bunlardan dolayı da, çok iyi bir Fenerli olsam da, içimde hiçbir zaman bir Galatasaray nefreti yoktur. Yeri geldiği zaman, bütün takımları da, insanları da aynı şekilde eleştirebilirim. Benim Fenerli olmam, Fenerbahçe’nin veya çalışanlarının yaptığı veya yapacağı her şeyi doğru bulmam anlamına gelmiyor.


Galatasaraylı arkadaşlarımla sık, sık konuşuyoruz ve konu son yılın favori davalarına geliyor. Balyoz davası? Kumpas ağabey. Ergenekon? Kumpas. Oda Tv?  Kumpas. KCK?  Kumpas. Casusluk davası? Kumpas. O dava? Kumpas. Bu dava? Kumpas. Hepsi kumpas. Şike davası? “Aziz Yıldırım yapmıştır ağabey”. Nereden biliyorsun? Sevmediğim, pis adamın teki, kesin yapmıştır o. Bu işte olmuyor. Günlük yaşamlar, yüzeysel cevaplar, duyumlarla verilen kararlar ve en önemlisi fanatik ve sırf bizden değil diye verilen kararlar.

Bir şeyi seviyorsak veya bir takımı tutuyorsak, onlara toz kondurmuyoruz. Bir şey denildiğinde de hemen, “biz duygusal bir milletiz” diyoruz. Duygusallığın arkasına sığınamayız, her yaptığımız fanatikliği, radikalliği duygusallıkla izah edemeyiz. Aziz Yıldırım ve etrafındakilerin iletişim tarzını beğenmiyoruz diye konuyla hiç alakası olmayan bambaşka parametrelerde de sonuçlar çıkaramayız.

İyi bir Fenerbahçeli olarak, Aziz Yıldırım’ın ve etrafındakilerin tarzını bende beğenmiyorum ama bundan dolayı da çıkıp bunlar şunu yapmıştır, bunu yapmıştır diyemem. Tersi bir bakış açısıyla da, sırf Fenerliyim diye, her ortamda, “Emre Belezoğlu dünyanın en efendi futbolcusudur” yaygarası da yapmam.

Duygusallıkla, fanatiklikle günlük yaşamın doğrularını birbirinden ayırmayı başarabilmemiz şart. Kimsenin aynı takımı destekliyor diye, aynı partinin üyesi diye, aynı şehirden geldik diye vs. vs. içlerindeki fanatik, radikal insanları desteklememesi ve onların her yaptığı iş doğruymuş gibi davranmaması lazım. Yanlış bir şeyler düşünüyorlar veya yapıyorlarsa, onlara doğruları anlatmaya çalışmak bizim görevimizdir. Anlar veya anlamaz o ayrı bir konu ama en azından denemeliyiz. Her zaman aynı grubun içerisinden gelen bir eleştiri, karşıt bir gruptan gelen eleştiriden daha etkili olur.

Konu ne olursa olsun, bu içimizde büyütüp, beslediğimiz, hatta zaman, zaman işimize geldiği için desteklediğimiz fanatikler, bir gün gelir onlar gibi düşünmediğiniz için bizi de beğenmezler. Sizin, onlara göre daha ılımlı olan tavırlarınız, aşırı uçları rahatsız etmeye başlar.
Yıllardır her ortamda söylediğim bir konu var. O da şudur ki, biz konuları bir birinden ayırmayı beceremiyoruz. Bir insanı seviyorsun, beğeniyorsun diye, onun her yaptığı doğru demek değil. Hem de hiç değil. Eminim Hitler’in ailesi de, onu seviyordu ama yaptığı işler doğru değildi.
Duygusallığın arkasına sığınmayı bir kenara bırakıp, bir şeyler öğrenmeye çalıştığımız gün, daha iyi bir ülke olacağız. Örnek olarak, bir araştır bakalım neden Fenerbahçe’ye kumpas kurulmuş, arkasındaki gerçekler nedir, tarihi gerçekler nedir, neden Fenerbahçe’de, başka bir takım değil vs. Bütün bunları araştırıp öğrendiğin zaman, kumpas da diyebilirsin, Aziz Yıldırım şike yapmış da diyebilirsin.

Araştırıp öğrenmek, tabi ki zahmetli ve bizim hiç sevmediğimiz bir yöntem. “Oğlum bizim manavın amcaoğlu Fener tesislerinde çalışıyormuş, o söyledi şike yaptıklarını” gibi uzman açıklamalar bizim için daha geçerlidir. Daha sabah olmadan 500 kişiye yayarız bu bilgiyi.

Artıyı, eksiyi bilerek, araştırarak öğrenerek yorum yapanlara sonsuz saygım var. Araştırmıştır, öğrenmiştir, artık onun kendine göre bir yorum yapma hakkı vardır (ister doğru olsun, ister yanlış) ama sen kardeşim, mahalle dedikodularını, sanki olayın içindeymiş gibi yayan kardeşim, senin yorum yapma hakkın yok. Çünkü sen bilmiyorsun ve bilmediğin bir konuda dedikodu yapıyorsun.
Konu ne olursa olsun, duyduklarımızla değil, bildiklerimizle hareket etmemizde yarar var…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder