5 Nisan 2015 Pazar

Söyleyecek Bir Sözüm Yok...

Günaydın dostlar.

Gerçekten söyleyecek bir sözüm yok.
Ben çok iyi bir Fenerbahçeliyim ama spor ile diğer konuları ayırabilecek kadar da akıllı bir insanım ama sen kardeşim fanatikliği gözünü döndürmüş, bu uğurda ne yapacağını şaşırmış bir insansın. O yüzden sana söyleyecek bir sözüm yok.


Ben, Fenerbahçe sevgisi ile arkadaş, eş, dost, kısaca insan sevgisini ayırabilecek bir insanım. İkisinin birbirleri ile ters orantılı olmadıklarını biliyorum ama sen kardeşim içindeki nefret katsayısı tavan yapmış ve kininden başka hiçbir şeyi göremeyen bir insansın. Bu uğurda bir otobüs dolusu insanı ortadan kaldırmayı bile düşünebiliyorsun. O yüzden sana söyleyecek bir sözüm yok.

Benim en sevdiğim insanlar, hatta kardeşim gibi sevdiğim insanların birçoğu Galatasaraylı, Trabzonsporlu, Beşiktaşlıdır. Gerektiğinde renklerin fanatikliğine saplanmadan oturur bu takımların hepsini eleştiririz. Kimse de “Sen benim takımım hakkında nasıl böyle konuşabiliyorsun?” demez. Medeniyet ve insanlık da bunu gerektirir ama sen kardeşim bunu anlayamayacak kadar gözü dönmüş, tuttuğu takımın renklerinden başka gurur duyabileceği hiçbir parametresi olmayan bir insansın. Sana ne söylersem söyleyeyim boşa gideceğini biliyorum. O yüzden sana söyleyecek bir sözüm yok.

Diyelim ki, şoförü vurdun, otobüs dereye yuvarlandı ve bütün takımı yok ettin. Ne geçti eline? Ondan sonra da bir şeyler yapmanın gururuyla evine gidip mışıl mışıl uyuyacak mısın? Bu kadar insanın günahını kalbinde nasıl taşıyacaksın? Babalarının yolunu bekleyen miniklerin gözyaşları birer asit damlası gibi tek tek içine damlamayacak mı? Bu işin bir de öbür tarafı yok mu? Nasıl vereceksin bunun hesabını? Bunları yazıyorum ama bir yandan da koca kafana bu lafların girmeyeceğini de biliyorum. O yüzden sana söyleyecek bir sözüm yok.

Hepimizin bildiği gibi bu topraklar üzerine vazife çıkarmaya meraklı insanların cirit attığı mekânlardır. Sen kendi menfaatlerin için ortamı gerersin, gider bir tanesi senin sözlerinden üzerine vazife çıkarır. İster kulüp başkanı olsun, ister siyasetçi olsun toplum önünde olan ve her gün ekranlara çıkan insanların ağızlarından çıkan sözlere çok dikkat etmesi gerekiyor.

Ortamı germenin yaratacağı kısa vadeli kazançlar, uzun vade de toplumları felakete sürükler. Her gün konuşanlar hassas düşünmüyorsa, o zaman biz dikkatli olalım.
Benim gibi düşünmüyor diye bir otobüs dolusu insanı öldürmeye kalkmak varabileceğimiz son noktadır. Umarım bu son noktada kendimize bir ders çıkarmayı başarabiliriz.

Dün akşam sağda solda gördüğüm bir takım tweetleri insanlık dâhilinde bir takım parametrelerle izah edebilmek çok zor. Halen bu işin bir Fenerbahçe işi olmadığını anlamamakta ısrar ediyoruz. Bu düşünce içinde devam edenler, sizlere söyleyebileceğim hiçbir sözüm yok.

Fenerbahçe takımı dün akşam yok olsaydı, ülke güllük gülistanlık olacaktı diye düşünmek nasıl bir ruh halinin ürünüdür, ben izah edemiyorum. Yarın aynı durum karşıt görüşlü bir siyasi partinin elemanlarının da başına gelebilir. Kendin gibi düşünmeyenleri yok etme ruh hali, çok tehlikeli bir gelişmedir.
Hepimizin aklımız başımıza alıp, ortamı germekten vazgeçmemiz gerekiyor…

Bu saldırının nasıl bir amaç için yapıldığını bilmiyorum ama sebebi her ne olursa olsun benim artık bu konuda söyleyecek sözüm yok…
Sağlıklı kalın, mutlu kalın…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder