27 Mayıs 2014 Salı

Unuttuk Gibi Bir Şey...

Neredeyse unuttuk. Biraz daha gayret edersek tamamen unutacağız.

Okmeydanı’nda yaşanan, tahrik kaynayan (belki de planlanmış) eylemler, masum bir vatandaşımızın durup dururken vurulması, ertesi gün hemşerimin rahmetli olması, cumhurbaşkanlığı seçimleri ve futbolcu transferleri derken gündem bir anda değişiverdi.
 
Bu sabahki konum bu değil ama nerede olursa olsun her eylemde, her protestoda ortaya çıkan, bu yüzleri maskeli kişiler kimdir?  Protestoyu fırsat bilip ortaya çıkan gençler midir yoksa her eylemde bir yerlerden düğmeye basılıp, ortalığı karıştırmak ve protestocuları halkın gözünde çirkin göstermek için, eylem alanlarına gönderilen insanlar mıdır onu da bilemiyorum.
Onu bilemiyorum ama bildiğim bir konu varsa Soma’yı unuttuk.

Madencileri yine kaderleri ile baş başa bıraktık. Televizyon programlarında 1-2 hafta tartıştık her şey düzeldi, madenlerde bir gram tehlike kalmadı. İnanın hiçbir şey düzelmedi. Her şey eski tas, eski hamam. Ankara, madenlerin düzeltileceği yönünde sözler verirken, Soma’da da madenci kardeşlerimiz sessiz, sedasız işe çağırıyorlar. Birileri, iyi polis, kötü polis oynuyor. Ayrıca konumuz sadece Soma’da kaza olan maden de değil. Soma’da, Zonguldak’ta, orada, burada bütün madenler aynı durumda.


Hepimizin gerçekçi olmasında yarar var. Bizim madenlerimiz hiçbir zaman Avrupa’da ki madenler gibi olamayacaklar. Uzun yılların neticelerini birkaç haftada değiştirmemiz mümkün değil ama en azından madenleri şimdiki hallerinden çok daha iyi, çok daha güvenli bir hale getirebiliriz. Olası bir kazadan sonra can kaybı olmaması için çalışmalar yapabiliriz. Maskesinden, yaşam odasına, kaçış tünellerinden, gaz dedektörlerine kadar, insanları korumaya yönelik her türlü önlemi alabiliriz.

Ben ne yapabilirim ki demeyin. Hiçbir şey yapamasak bile sosyal medya ve diğer iletişim kanallarını kullanarak bu konuyu hükümetin, sendikaların, gazetecilerin, televizyon yorumcularının vs. vs. gündeminde kalmasını sağlayabiliriz. Devir iletişim devri. Artık bir e-mail, bir tweet ile herkese ulaşabiliyorsunuz.

Ben çok iyi hatırlarım, Münevver Karabulut cinayeti, rahmetli Mehmet Ali Birand ve ekibinin her akşam konuyu gündemde tutması ve hiçbir zaman unutulmasına müsaade etmemesi sayesinde çözüldü. Kimse medyanın gücünü hafife almasın.
 
Arkadaşlar 301 kişi öldü. Bir kere daha yazayım tam 301 madenci kardeşimiz öldü. Yarın yine böyle bir kaza olmayacağının da, şu anda hiçbir garantisi yok. Bu kadar insanın ölümünden bir ders çıkaramıyorsak yazıklar olsun bize. Bunun partiler üstü bir konu olduğunu unutmayarak herkesin elinden gelen çabayı göstermesinin şart olduğunu düşünüyorum.
Sokağa çıkında sağa, sola saldırın demiyorum. Herkesin olanakları ve ulaşabileceği noktaları farklıdır. Kimi Facebook ortamında konuyu taze tutar, kimi sokak protestolarına katılır, kimi de sorumlu bakan ile konuyu görüşebilir. Daha öncede yazdığım gibi, dünyanın önde gelen hızlı tüketim ürünleri firmaları çalıştıkları firmalardan iş sağlığı ve iş güvenliği yönetmeliklerine uymalarını ve bu konuda 0 hata ile çalışmalarını bekliyorlar. Bu konuda da çok başarılı oldular.

Aynı bakış açısıyla bu madenlerle çalışan bankalar veya diğer kuruluşlar, madenlerden bu tip taleplerde bulunabilirler. Kredi vermenin ön koşullarından biri, madenlerin bu tip denetimlerden geçmiş olması gibi bir şey olabilir. İyileştirme çalışması yapacak madenlere devlet bir takım teşvikler de sağlayabilir.

Sabah sabah bu konunun nasıl işlemesi konusunda detaylarda boğulmak istemiyorum. Burada vurgulamak istediğim tek bir konu var, Soma’yı unutamayız, unutturamayız, aksi takdirde, “dinimiz zaten kabullenmeyi ve sabır göstermeyi buyuruyor” baskıları altında bu konu unutulup gider…

3 yorum:

  1. Çünkü, Başbakanımız efendimiz bağırıyor, “boğaz’daki yalılarında oturanlar, lüks kafelerde demlenenler bizi anlayamaz, kömürün çilesini çeken biziz, benim bakanlarım kömür ocaklarına inmişlerdir, bizler işçilerle aynı sofrada yemek yiyen bir ekibiz” diyor. !!! millette bunu yiyiyor yada artık umursamadan dinleyip yoluna devam ediyor...

    YanıtlaSil
  2. Aslında bu sabah yazmaya başladığımda aklımdaki ilk konu, milletin nasıl her şeyi yediği idi ama ne oldu bilmiyorum konu unutulmaya döndü. Düşündüğümüz zaman bu iki konu senin de dediğin gibi birbirinden çok da bağımsız değil...

    YanıtlaSil
  3. Günaydın Dostlar,
    Yazılarımı Twitter'da AykutEvrankaya sayfasında, Facebook'ta Sabah Sabah Evrankaya sayfasında, LinkedIn'de Emin Evrankaya sayfasında takip edebilirsiniz.
    Sağlıklı kalın, mutlu kalın...

    YanıtlaSil