1 Mayıs 2014 Perşembe

Amerika'da Hayat Biraz Daha Farklı...

Günaydın dostlar...

Son günlerde yaşanan Almanya ve Amerika tartışmaları ister, istemez beni de Amerika’da ki hayatın inceliklerini düşünmeye zorladı. Bugün herkes yazmış, Alman cumhurbaşkanının eşini aldatması, Alman vatandaşlarının hiç umurunda olmamış, bizde olsa kıyametler koparmış.

İlk olarak, bizde kıyametler kopar mıydı, ondan çok emin değilim. Bence kıyametin şiddeti, bu işi kimin yaptığına göre değişirdi. Meltem de olabilirdi, tufan da. İkinci olarak da, Amerika’da da Bill Clinton – Monica Lewinsky olayı yaşandığında, bu olay kimsenin öncelik sırasında ilk üçe giremedi. “Helal olsun babaya, bulmuş genç kızı kaçırmayacak tabi ki fırsatı” diyenlerin sayısı da hiç az değildi.

Amerika’da milletin namusu veya cinsel hayatı gerçekten kimseyi fazla ilgilendirmez. Bizim gibi ülkelerde de, her zaman yanlış nedenlerden dolayı ilgilendirir. Namus konusu gündeme geldiğinde, yapmadığı kalmayan insanlar bir anda mahalle bekçiliğine soyunur.
Bambaşka hayatları, bambaşka şartları ve kültürleri bu şekilde birbirine mukayese etmek, çok doğru bir iş mi, ondan da emin değilim. Bunların hepsi, toplam bir paket oluşturuyor. O paketlerin içinden cımbızla bir parametreyi çekip, mukayese yaparak bir takım sonuçlara varmak bizi doğru noktalara getirmez.

Irkçılık yüzünden spor kulübünün başkanına, "Seni artık bu camiada istemiyoruz" demişler. Muhtemelen de, "Sen kulübünü de sat toptan git" diyecekler. Bizde olsa böyle olmazmış. Irkçılık dünyanın neresinde olursa olsun korkunç bir konu bunun tartışılacak bir yanı olmadığı kesin.

Amerika’da, ırkçılık uzun bir geçmişi olan ve bugün de halen gündemde olan hassas ve ciddi bir konudur. Ben, bizdeki ne yaptığını bilmez birkaç futbol seyircisinin aptalca eylemlerini ırkçılık olarak yorumlamıyorum (onlar takımları adına bir şeyler yaptıklarını zanneden zavallılar) ve Türkiye’de, Amerika boyutlarında bir ırkçılığın olmadığını düşünüyorum.

Amerika’da gizli ve aleni ırkçılık halen devam etmektedir. Amerikalılar bu konularda öyle hassastırlar ki, hiçbir şeyi Kuzey – Güney diye bölmezler. Spor grupları, ligleri de, şirket yapıları da, her zaman doğu, batı diye bölünür. Tarihte yaşanmış bölünmüşlüklere benzer bir yapı ortaya çıkarmama konusunda çok hassas davranırlar.

Bizde de silah merakı vardır, Amerikalılarda da ama onların silah olayına bakışı çok farklıdır. Ben, bir arkadaşımın evine gitmiştim ve garajında ve evin bodurumun da depoladığı silahları görünce çok şaşırmıştım. Evde bir cephanelik vardı. Birçok otomatik silah ve bunlara ait mühimmatla doldurmuştu evi. Nedenini sorduğumda, “Günün birinde zenciler ile çıkacak olan iç savaşa hazırlanıyorum” demişti. Daha sonraki yıllarda, bu tip birçok insan olduğuna şahit oldum. Ayrıca bunlar normal her gün bir arada olduğumuz insanlardı.

Amerikalıların birçoğu silahlara meraklıdır. Irkçılık bu merakın içinde küçük bir parametre olarak görülebilir. Adam öldürmeyi denemek isteyen ve de adam nasıl ölüyor diye merak eden de çoktur. Adam yığmış eve bir cephanelik ama kullanamıyor. Bu tiplerin bazıları alıyorlar silahlarını yanlarına adam öldürebilecekleri yerlere gidiyorlar. Suriye gibi, Libya gibi, Irak gibi, iç savaş olan, yönetime karşı savaşan güçlerin yanına gidip, silahlarını deneme, adam öldürme şansı buluyorlar. Sağa, sola gidip 50 kişiyi tarayanlarda genelde bu profillerden çıkıyorlar.

Amerikalılar çok bireysel yaşarlar. Bizdeki gibi grup halinde yaşama durumu orada hiç yoktur. Örnek olarak, bir milletvekili partisi ne düşünürse düşünsün, işine gelmeyen ve de seçim bölgesine yararlı olmayacak bir oylamada “evet” oyu atmayabilir. Birçok milletvekili ve senatörde oylarını çoğunluğun ne istediğine göre atarlar. O nedenle de, Amerika’da kulis faaliyetleri belki de hiçbir ülkede olmadığı kadar önemlidir.

Türkiye, Amerika, Almanya birbirlerine mukayese edilemeyecek kadar farklı toplumlar. Refah düzeyleri, eğitim durumları, kültürleri, geçmişleri, beklentileri, yaşamları çok farklı ülkeler.

Biz at, avrat, silah deriz, Amerikalı, baseball, hot dogs,  apple pie and Chevrolet der…

Sağlıklı kalın, mutlu kalın...

1 yorum:

  1. Günaydın Dostlar,
    Yazılarımı Twitter'da AykutEvrankaya sayfasında, Facebook'ta Sabah Sabah Evrankaya sayfasında, LinkedIn'de Emin Evrankaya sayfasında takip edebilirsiniz.
    Sağlıklı kalın, mutlu kalın...

    YanıtlaSil