10 Mart 2014 Pazartesi

Yaptığın İşin En İyisi Ol

Günaydın Dostlar,
 
“Ne kadar yapabilirsem.”, “Artık olduğu kadar.” veya “Daha iyi yapabilen varsa gelsin o yapsın.” gibi cümleler çok sık kullanılır bizim ülkemizde. Yapabileceğimizin en iyisini yapmak gibi bir arzumuz genelde hiç yoktur. Her şeye tamamen sonuç odaklı bakarız. Sonuca ulaştınsa yapabileceğinin en iyisini yapmak, hiç şart değildir. Hele hele estetik kaygımız hiç yoktur. Trilyonlar harcar, binalar yaparız ama etrafı, bahçesi güzel görünsün diye beş kuruş harcamayız. Genelde de zaten “Binayı yaptıktan sonra bu işe para kalmadı.” deriz.
Maça gittiğin zaman takımın dünyanın en güzel futbolunu oynamış bile olsa maçı kazanamadıysa bizim için hiçbir şey ifade etmez. Dünyanın en güzel kitabını yazmışsın ama satmadıysa bizim için pek de bir anlamı yoktur.
Sonuç, sonuç, sonuç… Her şeyimiz sonuçtur bizim. 

Görevin çayhane işletmek mi çay yapmak mı? “Ben çayı yapıyorum millet de içiyor.” demekle olmaz. O çayı öyle bir yap ki demini, suyunu öyle bir ayarla ki ne koyu olsun, ne açık. İnsanlar dilden dile her yerde senin yaptığın o muhteşem çaydan bahsetsinler. Ne kadar demlediğini, içine ne kadar çay koyduğunu kısacası senin yaptığın çayla ilgili her detayı merak etsinler. Herkes senin gibi çay yapmak istesin.

Sabah sabah çay yapmak ile başlamışken bugün sizlere yaptığımız işlerden söz etmek istiyorum.

“Bu dünyaya yerleri süpürmek için geldiysen sokakları Picasso’nun resim yaptığı, Beethoven’in senfoni yazdığı, Shakespeare’in şiir yazdığı gibi süpürmelisin; bu dünyanın ve cennetin sahipleri baktıkları zaman, durup bir daha bakıp bu hayatımızda gördüğümüz en iyi süpürülmüş sokak demeliler.”

demiş Marthin Luther King JR,

çok da güzel demiş değil mi? Bu sözler bir kere daha okumaya değer diye düşünüyorum. Sizce de değmez mi?

“Bu dünyaya yerleri süpürmek için geldiysen sokakları Picasso’nun resim yaptığı, Beethoven’in senfoni yazdığı, Shakespeare’in şiir yazdığı gibi süpürmelisin; bu dünyanın ve cennetin sahipleri baktıkları zaman, durup bir daha bakıp bu hayatımızda gördüğümüz en iyi süpürülmüş sokak demeliler.”.

Güzel demiş de bunun bizim dünyamızla ne alakası var, diyeceksiniz. Çok alakası var. Siz bütün gün masanızda oturup sipariş mi hazırlıyorsunuz, o zaman o siparişleri öyle bir hazırlayacaksınız ki (hızınızla, detaylarıyla, doğruluğuyla, nakliyesi ile vs. vs.) millet durup bakıp “Ağabey adam bir sipariş hazırlıyor ki kafayı yersin.” diyecek.

“Bir sunum hazırlıyor, yok böyle bir şey.”, “Bir sözleşme yazıyor inanamazsın.”, “Hayatımda gördüğüm en güzel hazırlanmış Excel tablosu.”, “Rafları bir dizmiş, şoka girersin.”, “Bir çay yapıyor, bence dünyanın en iyi çayı.”, “Ambarda bir düzen var, inanamazsın.” gibi cümleler hoş olmaz mıydı? Sadece bu gün için değil, yarın için de. İşiniz her ne ise yaptığınız o iş için en iyi olmak güzel olmaz mıydı? Bugün de yarın da insanlar “O işi en iyi o yapar” deseler kötü mü olur? Bunu dedirtebilmek, herkesin kendi elindedir. Ne der Robin Sharma? “Nefes alıyorsan yaptığın işin lideri, yaptığın işin en iyisi olabilirsin yeter ki gururunu kapıda bırak.”.

Mutlu olmanın en önemli parametrelerinden biri, yaptığın işi sevmek ve yapabileceğinin en iyisini yapmaktır. Unutmayın, hedef kendinizi başkalarıyla mukayese etmek değil, dünkü kendinizle mukayese etmektir.

Sağlıklı kalın, mutlu kalın…
 


4 yorum:

  1. Yapamasak bile gayret etmeliyiz ve olmadı diyip pes etmemeliyiz sabırla inançla daha iyisi için uğraşmalıyız. Güzel ve şevk veren bir yazı olmuş emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  2. Altina imza atilacak sekilde aktarmissiniz yine Emin Bey , elinize saglik

    YanıtlaSil
  3. Günaydın Dostlar,
    Yazılarımı Twitter'da AykutEvrankaya sayfasında, Facebook'ta Sabah Sabah Evrankaya sayfasında, LinkedIn'de Emin Evrankaya sayfasında takip edebilirsiniz.
    Sağlıklı kalın, mutlu kalın...

    YanıtlaSil