22 Nisan 2014 Salı

Deniz Seki Adında Bir Kadın...

Deniz Seki, şarkı söyler, söz yazar, beste yapar kısacası komple bir müzisyendir.

Bu kadının 6 yıldır gündemden düşmemesinin nedeni müzisyen olması mıdır? Keşke öyle olsa da, hepimiz müziğini konuşsak. Ne yazık ki neden bu değil. Gündemde kalmasının nedeni, yaptığı hatalar. Kendi de kabul ediyor zaten. “Ben çok hata yaptım” diyor.
Nedir hatası? Yanlış insanlarla arkadaş olmaktan tutunda, alkol bağımlılığına kadar birçok hatası var ama bugün gündemde olan hatası, uyuşturucu kullanmak ve temin etmek. En azından benim anladığım bu. Ben, hukuk profesörü değilim, sigara içmeyi bile beceremeyen bir insan olarak uyuşturucu işinden de hiç anlamam ama anlaşılıyor ki bu ülkede uyuşturucu kullanmak da, temin etmek de suç.


Zaman, zaman televizyonlarda birçok ünlü ismin bu nedenle gözaltına alındığını filan duyuyoruz. Birçoğu da, daha sonra serbest bırakılıyor. Herkes serbest bırakılırken Deniz Seki neden 8 ay cezaevinde yattı ve şimdi de 26 ay daha yatması isteniyor. Çünkü Deniz Seki sadece kullanmakla değil, işin ticaretini yapmakla da suçlanıyor.

Sen bu zıkkımı kullanırken, evine arkadaşların da gelirse ve onlara da verirsen “alın sizde kullanın” diye, bu durum işin ticaretini yapma kapsamına giriyor. Bunu yaptığın zamanda, doğru anlıyorsam köşe başında uyuşturucu satan insandan veya bu işin kaçakçılığını yapan insandan pek bir farkın kalmıyor. Hepiniz “bu işin ticaretini yapıyor” durumunda oluyorsunuz. Asıl büyük cezası olanda bu “ticaretini yapma” işi.

Bir şeyler yapan insan cezasını çekmeli, bu çok net ama herkesin elini vicdanına koyması lazım. Bir arkadaşı evine geldi diye, sokakta ki adamla aynı kefeye konmak adil midir değil midir herkes kendi içinde bunu bir tartsın.
Deniz Seki, kamu vicdanında, klarnetçiyi ayarttığı için zaten suçlu. Ona karşı genel, yerleşmiş bir gıcıklık zaten var. Onun üzerine bir de bu durum çıkınca iyice dibe çöktü. Bizim toplumda kimse çıkıp ta “klarnetçi sen ne halt ediyordun kardeşim” demez. Bu işler Deniz Seki’nin suçudur her zaman.


Deniz Seki, 8 ay cezaevinde mahkeme gününü bekledi ve ilk duruşmada da tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Davası devam ediyor ve şu anda Anayasa Mahkemesi’ne kadar gitmiş durumda. Yüce mahkemenin kararına göre ya 26 ay daha cezaevinde kalacak, ya da yeniden yargılanacak. Yeri yurdu belli olan Deniz Seki, bu 8 aylık süreyi ille de tutuklu beklemek zorunda mıydı? Bu konuda herkes tutuksuz yargılanırken onun günahı neydi? Günahı, klarnet sesine meraklı olması olabilir mi?

Benim vicdanımda Deniz Seki suçludur ve cezasını çekmiştir. 8 ay cezaevinde kalmak kolay bir iş değil. Nice suçları işleyen insanların sokaklarda gezdiği bir ortamda, Deniz Seki’den başka günah keçisi yapacak insan kalmadı mı? Allah kimseyi oralara düşürmesin, doğru yoldan ayırtmasın. Değil 8 ay, 8 saat geçmez. Cezalar orantılı olmalı ve kamu vicdanını sarsmamalı. Bir de bildiğin bir ortama tekrar gitme düşüncesi kim bilir ne kadar ağırdır, onu bir tek yaşayan bilir.

6 yıl geçmiş. Yaşananların maddi, manevi yükünü ancak üzerinden atabilmiş. Herkes Deniz Seki kilo vermiş diyor. Kilo vermedi, sonunda sıkıntılarının, dertlerinin, hatalarının, ağırlığını üzerinden attı. Hata yaptığını biliyor ve kabul ediyor. Hayatını rayına oturtabilmek için büyük çaba harcıyor. Yüzüne kapanan kapıları, iptal edilen konserleri hepsini unutmuş, sıfırdan başlamak için kendine yeniden bir yol çizmiş. Bırakın da bu kadın yoluna gitsin artık.
Kimse unutmasın. Hepimiz insanız ve hepimiz birçok hata yapıyoruz. Önemli olan, bu hatalardan ders çıkarabilmek ve aynı hataları tekrar yapmamaktır. Hayatını yeniden bir düzene sokmaya çalışan insanlara yardımcı olmak, hepimiz için bir insanlık borcudur.

Affedilmek bir gün hepimize lazım olabilir.

1 yorum:

  1. Günaydın Dostlar,
    Yazılarımı Twitter'da AykutEvrankaya sayfasında, Facebook'ta Sabah Sabah Evrankaya sayfasında, LinkedIn'de Emin Evrankaya sayfasında takip edebilirsiniz.
    Sağlıklı kalın, mutlu kalın...

    YanıtlaSil