2 Nisan 2014 Çarşamba

İlk Önce Karnın Doyacak

Günaydın Dostlar,

Abraham Maslow, Amerikalı bir psikolog.

1943 yılında bir çalışma yapmış ve adını “İhtiyaçlar Hiyerarşisi” koyduğu bir teoriyi ortaya atmış. Özet olarak Maslow amcam bu teoride demiş ki insanların beş farklı ihtiyaç seviyesi vardır ve bir alt seviyedeki ihtiyacını gideremeyen insan bir üst seviyeye çıkamaz. Bir üst seviyeyi düşünebilmesi için ilk önce bulunduğu seviyedeki ihtiyaçlarını karşılaması lazımdır.



Örnek vermek gerekirse bir insan, öncelikle temel ihtiyaçlarını karşılamalıdır. Aç insan için güvende olup olmamak o kadar da önemli değildir. İkinci seviye güven hissidir. Karnı doyan insan da ikinci olarak güvende yaşamak ister. Hayvanlar da bu şekilde yaşarlar.  Acıkan hayvanlar, karınlarını doyurmak için ava giderler ve bunu yaparken de tehlikeye atılırlar. Karınları doyduktan sonra da artık onlar için önemli olan hayatlarını güvenli bir şekilde sürdürebilmektir.

İlk iki seviyedeki ihtiyaçlarını karşılayan insan, artık yavaş yavaş arkadaşlık gibi cinsellik gibi insan olma gereksinimlerini karşılamak ister. Merdivenden çıkar gibi bir adımı atıp daha sonra diğer adımı atmak gibi bir durum.

Kısaca bu teori, ilk önce bir alt seviyedeki ihtiyaçlarınızı karşılar, daha sonra da bir üst seviyedeki ihtiyaçlarınızı karşılarsınız diyor.

Maslow, ihtiyaçları şu şekilde kategorize ediyor:

Fizyolojik ihtiyaçlar (nefes, besin, su, cinsellik, uyku, denge)

Güvenlik ihtiyacı (vücut, iş, kaynak, etik, aile, sağlık, mülkiyet güvenliği)

Ait olma, sevgi, sevecenlik ihtiyacı (arkadaşlık, aile, cinsel yakınlık)

Saygınlık ihtiyacı (kendine saygı, güven, başarı, diğerlerinin saygısı, başkalarına saygı)

Kendini gerçekleştirme ihtiyacı (erdem, yaratıcılık, doğallık, problem çözme, ön yargısız olma, gerçeklerin kabulü)

Unutmayalım ki bu yetmiş yıllık bir teori ve günümüze kadar birçok değerli akademisyenin bu teori üzerinde çok yoğun çalışmaları ve yorumları olmuştur. Örnek olarak bir insanın aşık olabilmesi için ille de karnının tok mu olması gerekiyor gibi yeni teoriler, karşı görüşler ortaya atılmıştır. Bazı kimseler de bu seviyelerin ikişer ikişer geçilebileceği görüşünü ortaya atmıştır. Biz konunun o kısmını işin uzmanlarına bırakalım.

Sabah benim yazılarımı okuyan arkadaşlarım ve dostlarım arasında bu gibi teorilerin kitabını yazmış ve sonra bir daha yazmış birçok kişinin olduğunu çok iyi biliyorum. Lütfen kimse bana kızıp da “Ulan elinin hamuruyla Maslow’un teorisini yazmak sana mı kaldı?” demesin. Ben sadece naçizane dilimin döndüğü kadar anlatmaya çalıştım.

Maslow amcanın teorisi de gösteriyor ki insanlara bir şeyler anlatmaya çalışırken veya onlardan bir şeyler beklerken onların bu ihtiyaçlar piramidinin hangi seviyesinde olduğunu çok iyi kavramak lazım. Karnını doyurmaya çalışan bir insana veya yatağında zar zor ısınmaya çalışan bir insana, sen etik değerlerden söz etmeye çalışırsan pek ilgisini çekemeyebilirsin. Piramidin birinci seviyesinde olan bir insan için bir çuval kömür senin etik değerler yaygarandan daha fazla etkili olabilir.

Bambaşka öncelikleri olan ve geldiği şehirde köydeki hayatından bir milim daha iyi bir hayat yaşadığına inanan ve de buna şükretmeye çalışan insanlar, başkalarının haklarına yapıldığı iddia edilen tecavüzle hiç ilgilenmeyebilirler.

Konu ne olursa olsun, karşındaki dostun da olsa düşmanın da olsa işin püf noktası onu iyi anlamaktan geçiyor. Kendi planlarını doğru yapabilmek için ilk önce onun düşüncelerini, önceliklerini, ihtiyaçlarını iyi anlaman gerekiyor.

Evinde soğukta üşüyen insanlara Çaykovski’nin “Fındıkkıran Balesi” gösterimine bedava bilet vermek onların ilgisini çekmeyebilir. İlk yapacakları iş, bulundukları seviyedeki ihtiyaçlarını karşılayabilmek için biletleri satmaya çalışmak olur.

Sağlıklı kalın, mutlu kalın…

1 yorum:

  1. Günaydın Dostlar,
    Yazılarımı Twitter'da AykutEvrankaya sayfasında, Facebook'ta Sabah Sabah Evrankaya sayfasında, LinkedIn'de Emin Evrankaya sayfasında takip edebilirsiniz.
    Sağlıklı kalın, mutlu kalın...

    YanıtlaSil